

Esas No: 2022/5037
Karar No: 2022/7226
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5037 Esas 2022/7226 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/5037 E. , 2022/7226 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi, karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın tarafından ise kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilen hüküm için verdiği kararda şu sonuçlara vardı:
- Erkeğin \"Kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası\"na yönelik temyiz dilekçesi reddedildi, çünkü birinci derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmemişti.
- Tarafların diğer temyiz itirazları, ortak çocukların yetişkin olması nedeniyle erkeğin tümü, kadının ise bazıları hakkında yersiz bulundu.
- Ancak mahkeme, kadın yararına hükmedilen nafakanın az olduğunu ve daha uygun bir miktarın belirlenmesi gerektiğini belirtti. Bu nedenle karar bozuldu.
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesinin dikkate alınması gerektiği ve ekonomik koşulların değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi (hakkaniyet ilkesi)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı-karşı erkeğin "Kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasına" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
İlk derece mahkemesince bu yöne ilişkin olarak verilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davacı-karşı davalı erkeğin, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle tarafların ortak çocuklarından 10.07.2004 doğumlu ... 'un inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b)Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davacı-karşı davalı erkeğin "Kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasına" yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz edilen hükmün yukarıda (2/b) bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (2/a) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ...'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'ya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 20.09.2022 (Salı)
