

Esas No: 2016/15076
Karar No: 2018/2269
Karar Tarihi: 13.03.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/15076 Esas 2018/2269 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, 28.08.2003 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu bedensel bütünlüğü zarara uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, maddi ve manevi tazminat taleplerinin zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 125. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun"un 146. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır.
Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Bedensel zararın gelişim, gösterdiği durumlarda zamanaşımına başlangıç olarak hastalık seyrinin yani gelişimin tamamlandığı tarihin esas alınması gerekir.
Somut olayda, iş kazasının 28.08.2003 tarihinde gerçekleştiği, iş bu temyize konu davanın 26.08.2013 tarihinde ...seri, 3627 sıra nolu ...Mahkemeler Veznesi kanalı ile harçlandırılarak açılmış olduğu ve ıslah tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle ıslah ile istenen talepler bakımından red kararı yerinde ise de dava tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde zamanaşımından davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 13.03.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.
