15. Ceza Dairesi 2017/31498 E. , 2020/3766 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık (değişen suç vasfına göre nitelikli dolandırıcılık), iftira
HÜKÜM : a) Nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-d, 62, 52/2 ve 53.maddeleri ile CMUK’un 326/son maddesi uyarınca mahkumiyet
b) İftira suçundan; TCK’nın 268/1 maddesi delaletiyle 267/1, 62 ve 53.maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve iftira suçlarından sanığın mahkumşyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, yakalanamaması nedeniyle hakkında tefrik kararı verilen ve ... kimliğini kullanan ... isimli kişi ile birlikte hareket ederek kendilerini çevreye dayı ve yeğen olarak tanıttığı, sanığın katılanların işletmekte olduğu ... Rent A Car isimli işyerine telefon ederek araç kiralama koşullarını görüştükten sonra emekli polis memuru olarak tanıttığı ... isimli kişinin araç kiralamak için geleceğini söyleyip ... ismini kullanan ... ile birlikte katılanların işyerine kadar gittiği, yakalanamayan ..."in söz konusu işyerine gidip ... isimli kişiye ait sahte kimlik ve sürücü belgesi ile üzerinde sanığın fotoğrafı bulunan ... isimli kişiye ait sahte kimlik ve sürücü belgelerinin fotokopilerini vererek katılanlardan ... plaka sayılı Ford Connect marka aracı kiraladığı, daha sonra bu aracın bozulduğundan bahisle söz konusu aracı iade ederek yerine ... plaka Mitsubishi Lancer marka aracı alıp bunun yanı sıra... plaka sayılı Hyundai marka aracı da kiraladığı, daha sonra kira süresi sona erdiği halde, sanığın ... isimli kişi ile birlikte söz konusu araçları iade etmediği gibi bu araçları başkalarına satarak haksız yarar sağladığı, bu suretle dolandırıcılık ve iftira suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1- İftira suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz incelemesinde:
Sanığın üzerine atılı iftira suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 268/1 maddesi delaletiyle 267/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, 27/07/2006 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar dolduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz incelemesinde:
Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, araç kiralama sözleşmesi, garanti sözleşmesi, taahhütname, ekspertiz raporları, sahte nüfus cüzdanı ve sürücü belgeleri ile emekli tanıtım kartı suretleri, teşhis işlemleri, iletişim kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılanlara karşı üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu birden fazla kez işlemesi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ve adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmaması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın hükmün lehine bozulması talebine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 12/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.