Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/1282 Esas 2020/3817 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1282
Karar No: 2020/3817
Karar Tarihi: 16.04.2020

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/1282 Esas 2020/3817 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, mağdura borç para verme karşılığında senet almış ancak daha sonra borç vermemiş ve senetleri imzalamamıştır. Sanık tarafından senetler sahte imzayla düzenlenerek mağdur hakkında icra takibi başlatılmıştır. Mahkeme, sanığın istikrarlı beyanları ve mağdurun şikayetten vazgeçmesi karşısında, suça konu senetleri sahte olarak düzenlediğine dair kesin ve inandırıcı kanaat edilemediği gerekçesiyle beraatine hükmetmiştir. Ancak, sanık lehine maktu avukatlık ücretinin belirlenmediği için hüküm BOZULMUŞTUR. 1136 sayılı Kanun'un 168 ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddelerine göre düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 1136 sayılı Kanun'un 168. maddesi
- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi\"nin 13. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri
15. Ceza Dairesi         2020/1282 E.  ,  2020/3817 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Beraat

    Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan beraat hükümleri O yer Cumhuriyet savcısı ve vekalet ücreti ile sınırlı olarak sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Gerekçeli karar başlığında 19/09/2012 olarak yazılan suç tarihinin 27/07/2012 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanık ile mağdurun akraba oldukları, sanığın mağdura borç para vermesi karşılığında, mağdurdan 4 ( dört ) adet 10.000,00.TL, bir adet 2.500,00. TL tutarlı senet aldığı, senetler üzerinde yer alan yazıların mağdura ait olduğu ancak daha sonra sanığın mağdura borç para vermemesi nedeniyle senetlerin mağdur tarafından imzalanmadığı, bu halde sanık tarafından suça konu senetler sahte imza ile düzenlenerek mağdur hakkında icra takibi başlatıldığının iddia edildiği olayda, borç miktarı dahil senetteki yazı ve rakamların mağdur tarafından yazılması ve sanığın suça konu senetleri borç karşılığında mağdur tarafından kendisine verildiğine ilişkin istikrarlı beyanları ve mağdurun yargılama aşamasında şikayetten vazgeçmesi karşısında, sanığın suça konu senetleri sahte düzenleyerek icra takibine koyduğuna ilişkin mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı kanaate varılamadığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, resmi belgede sahtecilik suçu yönünden bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç yönünden gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, O yer Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına "sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3000 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 16/04/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş