15. Ceza Dairesi 2018/5494 E. , 2020/3822 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62/1, 52/2, 58/6-7, 53/1-2-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmü sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak; uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede,
Suç tarihinde, müşteki ..."nin emekli maaşını almak için PTT Şubesine gittiği, PTT şubesinde kimliğini vererek maaşını çektiği, eve gitmek üzere şubeden ayrıldığında sanığın müştekinin yanına geldiği ve müştekinin vefat eden eşinin ismini söyleyerek PTT görevlisi olduğunu, PTT şubesinden çektiği maaşında yanlışlık olduğunu, fazla para aldığını, tekrardan PTT şubesine gitmesi gerektiğini belirttiği ve müştekiden 800 TL tutarında parayı aldığı, daha sonra müştekiye kimliğinin fotokopisinin olup olmadığını sorduğu, müştekinin kimlik fotokopisi olmadığını söylemesi üzerine müştekiyi fotokopi çekmek üzere gönderdiği ve olay yerinden ayrıldığının iddia edildiği olayda, sanığın savunmaları, katılanın beyanı, teşhis tutunakları, kamera görüntüleri ve dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediği sabit olmakla mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın tekerrüre esas alınan ilamına konu dolandırıcılık suçunun hükümden sonra uzlaşma kapsamına alınması karşısında tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun ve 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin verdiği 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmesi nedeniyle koşullarının oluşup oluşmadığının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “30 gün”, “25gün” ve “500 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL“ adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/04/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.