15. Ceza Dairesi 2017/33085 E. , 2020/3856 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-f son, 62, 52/2-4, 53/1-3, 204/1, 62, 51/1-3, 53/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılanın iş yerinden 68.000 TL değerinde malzeme satın alarak karşılığında tamamen sahte üretilmiş olan 13.000 TL bedelli çek ile kalan miktar için senet verdiği ancak çekin bankaya ibrazında sahte olduğunun tespit edildiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanığın, sahte çeki kimden ve hangi ticari ilişki kapsamında aldığını açıklayamaması karşısında, sanığın mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün miktarının, sahte çek nedeniyle elde edilen haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenmesi gerektiği, bu kapsamda, toplam çek miktarının 13.000 TL olması nedeniyle gün para cezasının 1.300 gün olarak belirlenerek artırma veya eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak aynı kanunun 52. maddesi gereğince 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, temel gün miktarının fazla belirlenmesi suretiyle hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “1.320 gün”, “1.100 gün” ve “22.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine sırasıyla “1.300 gün”, “1.083 gün” ve “21.660 TL ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 ve 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, sanığa yüklenen resmi belgede sahtecilik suçundan doğan herhangi bir maddi zararın bulunmadığı, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin objektif koşulların varlığı halinde, mahkemece diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re"sen hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının doğurduğu sonuçlar itibariyle erteleme kurumuna göre sanığın lehine olduğu gözetilmeksizin, sabıkası bulunmayan, ayrıca yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat bulunduğu gerekçesiyle cezası ertelenen sanık hakkında "maddi zararın karşılanmaması" şeklindeki resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 01/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.