Güveni Kötüye Kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5963 Esas 2020/3880 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5963
Karar No: 2020/3880
Karar Tarihi: 01.06.2020

Güveni Kötüye Kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5963 Esas 2020/3880 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Suça sürüklenen çocuk, arkadaşı olan katılandan cep telefonunu istediği ancak alarak kaçmak suretiyle güveni kötüye kullanma suçunu işledi. Katılanın koşamadığı fakat suça sürüklenen çocuğun arkasından kaçması suçun oluştuğu aşamada fiziksel engelin suç vasfını etkilemediği için mahkeme tarafından suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine karar verildi. Suça sürüklenen çocuk, daha sonra telefonu iade etti fakat katılanın söylediğine göre hafıza kartı eksik olan telefonun bozuk olduğu için şikayetçi oldu ve TCK’nın 168/4 maddesi uygulanamadı. Mahkeme, yapılan yargılamaya göre suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine karar verdi ve suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları reddedildi. Mahkeme kararında TCK’nın 155/1, 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/2-4 maddelerine başvuruldu. TCK’nın 155/1 maddesi, güveni kötüye kullanmayı suç olarak tanımlarken, 31/3 maddesi suça sürüklenen çocukların cezalandırılması hakkında düzenlemeler içermektedir. 62/1 maddesi ise cezaların infazının nasıl gerçekleştirileceğine dair hükümler içermektedir. 50/1-a ve 52/2-4 maddeleri ise ceza sürelerinin
15. Ceza Dairesi         2018/5963 E.  ,  2020/3880 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni Kötüye Kullanma
    HÜKÜM : TCK"nın 155/1, 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/2-4
    maddeleri gereğince mahkumiyet

    Güveni kötüye kullanma suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm suça sürüklenen çocuk müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dairemizin 27/12/2017 tarihli bozma ilamı üzerine dosyanın uzlaşma bürosuna gönderildiği ancak usulüne uygun uzlaşma teklifine rağmen tarafların uzlaşamadıkları belirlenerek ve ayrıca, suça sürüklenen çocuğa yüklenen güveni kötüye kullanma suçunun gerektirdiği ceza itibariyla tabi olduğu 8 yıldan ibaret zamanaşımının suç tarihinden itibaren işlemeye başlamakla birlikte "12/10/2010 tarihinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararının 24/12/2010 tarihinde kesinleşmesi sonucu durduğu, deneme süresi içinde ihbara konu ikinci suçun işlendiği 28/09/2013 tarihinden itibaren yeniden işlemeye başladığı ve henüz dolmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Suça sürüklenen çocuğun, arkadaşı olan katılandan konuşmak amacıyla cep telefonunu istediği ancak telefonu alarak kaçmak suretiyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia eidldiği olayda;
    Katılanın kaslarında gerileme olması nedeniyle koşmasının mümkün bulunmadığı ve telefonu alıp kaçan suça sürüklenen çocuğun arkasından koşamadığı ancak bu durumun suç meydana geldikten sonra katılanın, suça sürüklenen çocuğu yakalayabilmesine engel olduğu, suçun oluştuğu aşamada ise katılana ilişkin fiziksel engelin suç vasfını etkileme imkanı bulunmadığı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuğun güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiş olup, suça sürüklenen çocuğun telefonu daha sonra iade etmesine rağmen, katılanın beyanında telefonun bozuk ve hafıza kartının eksik olduğunu söyleyerek şikayetçi olduğunu ifade etmesi karşısında, TCK’nın 168/4 maddesinin uygulanma imkanı bulunmaması nedeniyle ve açıklanan gerekçelerle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 01/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş