15. Ceza Dairesi 2017/15634 E. , 2020/3943 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık
16/11/2010, 24/03/2011
HÜKÜM : 1-TCK" nın 158/1-e-son, 62, 52/2-4, 53/1-3, 58/6 maddeleri gereği mahkumiyet
2-TCK"nın 206/1, 62, 52/2-4 maddeleri gereği mahkumiyet
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın adli bir olay nedeniyle kırılan çene kemiğinin tedavisi için İstanbul Üniversitesi... Tıp Fakültesi Acil Cerrahi kliniğine mağdur ..."ün kimlik bilgilerini vererek başvurduğu, görevli nöroşirürji uzmanınca adli rapor düzenlendikten sonra suç tarihlerinde tedavisinin yapıldığı, bu şekilde katılan kurumun 1.910,16 TL zararına sebep olmak suretiyle atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
1-Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında doğrudan hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı itibariyle, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin hüküm niteliğinde olup, suç vasfına yönelik olmadığı anlaşılan katılan vekili ve sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın kırılan çene kemiğinin tedavisi için hastanenin acil servisine müraacaat etmesi üzerine tedavi gördüğünün anlaşılması karşısında, Sağlık Bakanlığı"nın 11.05.2000 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği"nin 37. maddesi ve Başbakanlığın 2008/13 sayılı genelgesi de dikkate alınarak, sanığın aldığı sağlık hizmetinin acil yardım kapsamında bulunduğu, mevcut yönetmelik ve uygulamaları gereğince tüm vatandaşlara acil sağlık hizmetlerinin bedelsiz olarak verilmesinin sosyal devlet anlayışının bir parçası olduğu, bu haliyle sanığa verilen sağlık hizmetinin her halukarda bedelsiz olarak verilmesi gerektiği, meydana gelen herhangi bir zararın söz konusu olmadığı, bu nedenle nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.