

Esas No: 2019/15564
Karar No: 2020/3964
Karar Tarihi: 01.06.2020
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/15564 Esas 2020/3964 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Şüpheli, müştekiye ait şirkette çalışırken tahsil ettiği paraları şirkete teslim etmeyerek uhdesinde tutmuştur. İddia edilen suç ile ilgili delil araştırmasının tamamlanabilmesi için müşterilere ulaşılması, faturaların ve tahsilat belgelerinin toplanması gerekmektedir. Şüphelinin işten ayrılırken alacaklar listesini sunduğuna dair beyanı bu aşamada yeterli değildir. Sulh Ceza Hakimliği, eksik soruşturmaya dayalı olarak takipsizlik kararı verdiği için karar bozulmuştur. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160., 170/2., 172. ve 173/3. maddeleri bu kararda değerlendirilmiştir.
"İçtihat Metni"
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/12/2018 tarihli ve 2016/2505 soruşturma, 2018/4673 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii ... Sulh Ceza Hakimliğinin 12/02/2019 tarihli ve 2019/71 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 04/12/2019 gün ve 94660652-105-46-15792-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/12/2019 gün ve 2019/124679 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda şüphelinin müşteki Kavaloğlu Gıda Tekstil ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited şirketinde 18/04/2008 ile 20/11/2015 tarihleri arasında satış elemanı olarak çalıştığı ve satmış olduğu gıda maddelerinin tahsilatını yapma yetkisine sahip olduğu, görev yatığı süre içerisinde tahsil ettiği paraların 43.231,00 Türk Lirası tutarındaki meblağı şirkete teslim etmeyerek uhdesinde bulundurduğunun iddia olunduğu anlaşılmakla, bahse konu tahsilatlara ilişkin olarak şirket nezdinde yer alan ve şüphelinin uhdesinde bulundurduğu iddia edilen tüm satış evrakları ile ilgili tüm belgelerin temin edilerek, alanında uzman bilirkişi yahut bilirkişi heyetince ayrıntılı ve yeterli incelemenin yaptırılması, sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şüphelinin müştekiye ait şirkette 2008 yılından 2015 yılına kadar satış elemanı olarak çalıştığı ve müşterilere şirkete ait malları pazarlayıp, tahsil ettiği paraları şirkete getirme görev ve yetkisinin bulunduğu, şüphelinin yıllar içerisinde müşterilerden aldığı tahsilatlar için makbuz düzenlemeyerek, müştekinin şirketine teslim etmeksizin paraları uhdesinde tuttuğunun iddia edildiği olayda ;
Her ne kadar müşteki şirketin sunduğu faturalar ve teslimat fişlerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak şüphelinin imzası bulunmadığından bahisle iddianın tespit edilemediği belirtilmiş olup, bu sebeple ve şüphelinin ""işten ayrılırken alacaklar listesini sundum"" şeklindeki beyanına itibar edilerek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; iddia ile ilgili delil araştırmasının tamamlanabilmesi için; öncelikle müştekinin iddialarında belirttiği (şüphelinin şirket adına tahsilatı yapıp uhdesinde tuttuğu paraları aldığı iddia edilen) müşterilere ulaşılarak listede yer alan faturalarla ilgili ne şekilde ve nasıl ödeme yaptıklarının beyanlarla ve sunacakları belgelerle tespiti, müştekinin sunduğu müşteri listesi ve şüpheli tarafından üzeri yazıldığı belirtilen sipariş fişleri ve faturaların yanısıra şirkete ait ticari defterlerin, kayıtların, satış fişlerinin, tahsilat belgelerinin getirtilmesi ve hem şüphelinin yaptığı işlemlerin belirlenmesi, hemde bunlarla ilgili müşterilerin tahsilat makbuzları ve başkaca yöntemlerle ödeme yapıp yapmadığı konusunda ayrıntılı ve yeterli incelemenin yaptırılması için alanında uzman bir bilirkişi heyetinden rapor alınması, ayrıca tarafların arasındaki işçi alacaklarına ilişkin davanın akıbetinin araştırılması, dosyanın incelenmesi ve sonrasında inceleme tutanağı düzenlenip, ilgili kısımlarının onaylı fotokopisinin dosya içerisine alınması gerekirken, eksik soruşturmaya ve değerlendirmeye dayalı takipsizlik kararına yönelik merci ... Sulh Ceza Hakimliğinin 12/02/2019 tarihli ve 2019/71 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
