Nitelikli dolandırıcılık suçundan meçhul şüpheli hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda...Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/06/2018 tarihli ve 2018/3282 soruşturma, 2018/3248 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii...Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/10/2018 tarihli ve 2018/2855 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 29/11/2019 gün ve 94660652-105-14-16456-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/12/2019 gün ve 2019/122199 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, meçhul şüphelinin evvelce haksız bir şekilde müştekiye ait Yapı Kredi Bankasına ait kredi kartı bilgilerini ele geçirmesini müteakip, birer gün arayla Yapı Kredi Bankası adına aradığını söylemek suretiyle, müştekiyi kandırarak, müştekinin telefonuna SMS şeklinde gelen işlem şifresini öğrendiği ve müştekinin kredi kartından 42.619,00 Türk lirası kredi kullandığı, bu şekilde müştekiyi zarara uğratarak dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda, suçun unsurlarının oluşmadığından bahisle Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de; meçhul şüphelinin müştekiyi aramazdan önce haksız bir şekilde müştekinin kredi kartı bilgilerini ele geçirdiği ve müştekinin ismini öğrendiği, devamında müştekiyi aradığında söz konusu bilgileri kullanarak kurduğu cümleler ile güven telkin ettiği ve müştekiyi kandırarak müştekiye SMS yoluyla gelen şifreyi öğrenmesini müteakip, müştekinin kredi kartı hesabından haksız yere kredi kullanarak, müştekiyi zarara uğrattığı, bu hâlde mevcut delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, dosya kapsamında bulunan HTS kayıtları ya da soruşturma sırasında elde edilecek diğer deliller üzerine, şüphelinin kimliğinin tespit edilerek ifadesinin alınmasını müteakip, şüpheli hakkında üzerine atılı suçtan kamu davası açılması gerektiği cihetle, belirtilen nedenlerle itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbarolunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Meçhul şüphelinin evvelce haksız bir şekilde müştekiye ait Yapı Kredi Bankasına ait kredi kartı bilgilerini ele geçirmesini müteakip, birer gün arayla Yapı Kredi Bankası adına aradığını söylemek suretiyle, müştekiyi kandırarak, müştekinin telefonuna SMS şeklinde gelen işlem şifresini öğrendiği ve müştekinin kredi kartından bankacılık hesabına giriş yaparak 42.619,00 Türk lirası kredi kullandığı, bu şekilde müştekiyi zarara uğratarak dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Suçun unsurlarının oluşmadığından bahisle Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de; meçhul şüphelinin müştekiyi aramazdan önce haksız bir şekilde müştekinin kredi kartı bilgilerini ele geçirdiği ve müştekinin ismini öğrendiği, devamında müştekiyi aradığında söz konusu bilgileri kullanarak kurduğu cümleler ile güven telkin ettiği ve müştekiyi kandırarak müştekiye SMS yoluyla gelen şifreyi öğrenmesini müteakip, müştekinin kredi kartı bilgilerini kullanarak hesabından haksız yere kredi kullanarak, müştekiyi zarara uğrattığı, bu hâlde mevcut delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, dosya içerisinde bulunan ve müştekiyi aradığı, mesaj gönderdiği sabit cep telefonu numarası, ayrıca yapı kredi bankasının çekilen paraların ne şekilde hangi IP numaraları üzerinden hangi hesaplara gönderildiğini tespit ettiğine ilişkin yazısı gözetilerek şüphelinin veya şüphelilerin HTS kayıtları ve hesap kayıtları üzerinden tespitinin sağlanması ve kimliği veya kimlikleri belirlenen şüphelilerin savunması alındıktan sonra kamu davası açılması gerektiği, bu nedenlerle...Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/10/2018 tarihli ve 2018/2855 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.