15. Ceza Dairesi 2019/12234 E. , 2020/4000 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/01/2019 tarihli ve 2017/11752 soruşturma, 2019/5760 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii ... 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 09/04/2019 tarihli ve 2019/1628 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 24/05/2019 gün ve 94660652-105-07-12994-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/10/2019 gün ve 2019/101435 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "Kamu davasını açma görevi" başlıklı 170/1 ve 170/2. maddelerinin; "Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir. Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." ve anılan Kanun"un "Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar" başlıklı 172/2. maddesinin; "Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir." şeklinde de belirtildiği üzere Cumhuriyet Savcısının delilleri takdir yetkisinin bulunduğu konusunda şüphe olmamakla birlikte,
Dosya kapsamına göre, ... Cumhuriyet Başsavcılığının tarihsiz ve 2017/11752 soruşturma sayılı kararı ile; "...şüphelinin eylemlerinin Türk Ceza Kanunu"nun 157/1. maddesinde tanımlanan dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve şüpheli hakkında kamu davası açmak için yeterli şüphenin bulunduğu.." şeklindeki gerekçe ile taraflar arasında uzlaştırma işlemlerinin yapılması amacıyla dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesini müteakip, 09/01/2019 tarihli uzlaştırma raporu ile taraflar arasında uzlaştırmanın sağlanamadığının belirtilmesi üzerine bu kez delil yetersizliği nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği,
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği"nin "İddianame düzenlenmesi" başlıklı 21/1. maddesinin; "Uzlaştırma işlemleri neticesinde uzlaştırmanın sonuçsuz kalması hâlinde şüpheli hakkındaki iddianame uzlaştırmadan sorumlu Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenir." şeklinde olması karşısında, Cumhuriyet Başsavcılığınca şüphelinin eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu konusunda yeterli delil olduğunu kabul etmesini takiben, delil yetersizliği nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilemeyeceği, bu aşamadan sonra kamu davası açmak mecburiyetinde olduğu cihetle, şüpheli hakkında kamu davası açılmak üzere iddianame düzenlenmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma talebinde; soruşturma aşamasında uzlaştırma işlemlerinin ancak yeterli şüphenin varlığı sonucunda başlatılabileceği ve bu sebeplerle uzlaşma sağlanamaması halinde artık kamu davası açılması zorunluluğunun yönetmelikten kaynaklandığı belirtilmiş ise de;
Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170. ve 172. maddeleri uyarınca; ""Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa Cumhuriyet Savcısı bir iddianame düzenler ve Cumhuriyet savcısı soruşturma evresı sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir"" şeklindeki düzenlemelerin bulunduğu ,ayrıca aynı yasanın 253. maddesinin 8. fıkrasında uzlaştırma teklifinde bulunulmasının soruşturma konusu suça ilişkin delillerin toplanmasına ve koruma tedbirlerinin uygulanmasına engel olmadığının belirtildiği nazara alındığında;
Kanun ve yönetmelik metinleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde delil ve yeterli şüphe değerlendirmesinin Cumhuriyet savcısı tarafından soruşturma evresinin sonuna kadar yapılabileceği, başka bir ifadeyle şüpheli lehine ve aleyhine delillerin karar aşamasına kadar toplanıp, değerlendirilebileceği gözetildiğinde; ... 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 09/04/2019 tarihli ve 2019/1628 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.