15. Ceza Dairesi 2019/12265 E. , 2020/4002 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar ... ve ... haklarında mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili ......Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine dair ...l 63. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/11/2018 tarihli ve 2018/331 esas, 2018/608 sayılı kararına karşı sanık müdafii tarafından yapılan itirazın kabulüne ilişkin mercii ......12. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/01/2019 tarihli ve 2019/1521 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 14/10/2019 gün ve 94660652-105-34-12293-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/10/2019 gün ve 2019/100864 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 11.12.2017 tarihli ve ... karar sayılı ilâmında, "...Sanığın, suç tarihinde kendisini banka görevlisi olarak tanıtıp, menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edilmesi karşısında; hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık fiiline ilişkin delillerin takdiri ile değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş..." şeklinde belirtildiği üzere,
Somut olayda, sanıkların müştekiyi arayarak kendilerini Yapı Kredi bankası görevlisi olarak tanıttıkları, kredi kartında şüpheli işlemler bulunduğunu söyleyerek müştekiden aldıkları şifrelerle Gözde Yiğit adına kayıtlı hesaba 7.650,00 Türk lirası tutarında EFT işlemi yaptıkları şeklindeki iddiaya nazaran davaya konu olan fiilin 5237 sayılı Kanun"un 158/1-l bendinde "Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle" şeklinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturabileceği, bu fiili yargılama görevinin de 5235 sayılı Kanun’un 12. maddesi gereğince Ağır Ceza Mahkemesine ait olacağı, delillerin takdirinin ile değerlendirilmesinin üst dereceli mahkemeye ait olduğu hususları dikkate alınmaksızın, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olunmasında isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbarolunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, ......12. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/01/2019 tarihli ve 2019/1521 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.