

Esas No: 2019/12228
Karar No: 2020/4005
Karar Tarihi: 01.06.2020
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/12228 Esas 2020/4005 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Şüphelilerin, bir müştekiye gayrimenkul satışı sonrası tapu devrini gerçekleştirmedikleri gerekçesiyle yapılan soruşturmanın eksik olduğu ve bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara yapılan itirazın kabul edilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Kanun yararına bozmaya dayanılarak verilen kararda, müşteki ve şüphelilerin ifadeleri alınarak ödemelerin incelenmesi, şikayet dilekçesinde belirtilen ceza ve hukuk dosyalarının celbi ile incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160., 170/2., 172., 173/3. ve 309. maddeleri açıklayıcı bir şekilde detaylandırılmıştır.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan şüpheliler ...ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda... (...) Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 23/10/2017 tarihli ve 2017/6084 esas, 2017/3472 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii ... Sulh Ceza Hâkimliğinin 29/06/2018 tarihli ve 2018/2119 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10/10/2019 gün ve 94660652-105-09-10554-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/10/2019 gün ve 2019/99839 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müşteki ...nun şüpheliler ...ve ..."ın ortağı ve yöneticisi oldukları... Ltd. Şti"nden harici satış sözleşmesi ile gayrimenkul satın aldığı, müştekinin taşınmazın bedelinin şüphelilere ödediği halde şüphelilerin tapunun devrini devretmediklerinden bahisle şikayetçi olunması üzerine, taraflar arasındaki anlaşmazlığın hukuki ihtilaf niteliği taşıdığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, müşteki ve şüphelilerin ifadelerinin alınması, müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde geçen dava dosyalarının celbi ile incelenmesi, şikayete konu gayrimenkuller üzerine ne zaman ipotek konulduğunun araştırılması suretiyle, sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle, eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yabancı uyruklu müştekinin, vekili tarafından verilen şikayet dilekçesinde; müvekkilinin, şüphelilerden adi sözleşme ile gayrimenkul satın aldığını, banka aracılığıyla tüm bedelini ödediği ve tapunun devri için onlara vekaletname yolladığı halde şüphelilerin bankalardan krediler alarak ev üzerine ipotek koydurup devri gerçekleştirmedikleri gibi görüşmeyi de kabul etmediklerini belirttiği, ayrıca şüphelilerin aleyhine benzer türden mağduriyetlerle ilgili hukuk ve ceza dosyalarının olduğundan ve bazı soruşturma dosyalarında verilen takipsizlik kararlarına yönelik yapılan itirazların merci tarafından soruşturmanın genişletilmesi şeklinde sonuçlandırıldığından, bir kısım benzer mağdurların ipotekli taşınmazlarının banka tarafından açık artırma ile satışa çıkarıldığından bahsettiği nazara alındığında; müşteki ve şüphelilerin ifadelerinin alınması, müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde belirttiği harici satış sözleşmesi sonrası yapılan ödemelerin araştırılması, şüphelilere tapu devri için verilen vekaletnamenin aslının temini, şikayet dilekçesinde belirtilen ceza ve hukuk dosyalarının celbi ile incelenmesi, bu dosyalardaki taşınmazların akıbetlerinin tespiti ve sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerekliliğinden ötürü, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden ... Sulh Ceza Hâkimliğinin 29/06/2018 tarihli ve 2018/2119 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kurumsal
