Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/6816 Esas 2020/4022 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6816
Karar No: 2020/4022
Karar Tarihi: 01.06.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/6816 Esas 2020/4022 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların birlikte emlak işiyle uğraştıkları ve dolandırıcılık suçundan mahkum oldukları belirtilen bir ceza dairesi kararı incelenmiştir. Sanıklar, bir emlak satın alınması bahanesiyle katılanı inandırdıkları ve 128,000 TL dolandırdıkları iddia edilmiştir. Dosyada uzlaşma kapsamında olmalarına rağmen uzlaşmanın sağlanamadığı belirtilmiştir. Mahkeme, sanıkların mahkumiyetine ilişkin bir isabetsizlik görülmemiştir ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması nedeniyle bozma talebi reddedilmiştir. Sanık ...'ın itirazları reddedilerek hükümler onanmıştır. Kanun maddeleri olarak TCK 157/1, 62, 52, 53 ve 58 maddeleri ile CMK 253 ve 254. madde fıkraları belirtilmiştir.
15. Ceza Dairesi         2018/6816 E.  ,  2020/4022 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : 1) Sanık ... hakkında, TCK 157/1, 62, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
    2) Sanık ... hakkında, TCK 157/1, 62, 52, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin “02/09/2013, 25/09/2013” olarak yazılması gerektiği halde “25/09/2013” olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün hata olarak görülmüştür.
    Sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanıkların boşanmış eş olup birlikte emlak işiyle uğraştıkları, bir emlak satın alınması nedeniyle katılanı tanıdıkları, ilerleyen zamanda sanık ...’ın gümrükten ihaleyle uygun fiyata araba alma bahanesi ile katılanı inandırdığı ve ilk aşamada 50.000 TL parayı diğer sanık ...’in banka hesabına yatırmasını sağladığı, bir gelişme olmaması üzerine katılan ile sanık ... arasında yapılan telefon görüşmesinde alınan paranın birden fazla araç için ödeme yapılmasında kullanıldığını aracın alınabilmesi için ayrıca 78.000 TL daha gönderilmesini istemesi üzerine katılanın bunu da kabul ederek bu parayı da gönderdiği ancak araba alınmadığı gibi sanıkların ortadan kayboldukları ve bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanık savunması, katılan beyanları, banka kayıtları ile tüm dosya kapsamından, sanıkların mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanıkların 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olmaları karşısında, sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ..."ın herhangi bir nedene dayanmayan; sanık ..."in, ifadesini baskı altında verdiğine ve kendisini savunamadığına, atılı suçu işlemediğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş