Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5436 Esas 2020/4114 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5436
Karar No: 2020/4114
Karar Tarihi: 02.06.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5436 Esas 2020/4114 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların dolandırıcılık suçundan yargılandığı ve uzlaşma kapsamında olan davanın uzlaşma sağlanamadan sonuçlandığı belirtiliyor. Sanıkların önceden tanıdıkları katılanlara ait arsanın satışına aracılık ettikleri ve arsa bedeli olan 225.000 TL'yi aldıkları ancak sonradan parayı iade etmedikleri iddia ediliyor. Sanıkların savunmalarında parayı katılanlara borçlu olduklarını söyledikleri ancak borç ilişkisini açıklayamadıkları ve tanık ifadeleriyle katılanların beyanlarına itibar edilerek sanıkların mahkumiyetine hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, sanıkların eyleminin bir hukuki ihtilaf değil, dolandırıcılık olduğuna karar vererek beraatlerine dair hüküm kurulmasını kanuna aykırı olduğunu belirtmiş ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- Dolandırıcılık suçu, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddelerinde yer almaktadır.
- Uzlaşma kapsamında olan davalarda ise CMK'nın 253. ve 254. maddeleri uygulanmaktadır.
- Mahkemenin beraat kararının kanuna aykırı olduğu ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca
15. Ceza Dairesi         2018/5436 E.  ,  2020/4114 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanıkların, önceden tanıdıkları katılanlara ait arsanın satılmasına aracılık edip arsa bedeli olan 225.000 TL’yi sonradan katılanlara vereceklerini söyleyip sanık ...’nın oğlunun hesabına yatırılmasını sağlayıp parayı iade etmedikleri iddia edilen olayda;sanıkların parayı katılanların kendilerine borçlu oldukları için alacaklarına mahsuben aldıklarını savunmuş iseler de katılanlarla aralarındaki borç ilişkisini açıklayamadıkları gözetilerek tanık ...’in beyanlarıyla uyumlu katılanların beyanlarına itibar edilerek sanıkların mahkumiyetine dair hüküm kurulması gerekirken açıklanamayan borç ilişkisi varsayılıp sanıkların eylemlerinin hukuki ihtilaf kabul edilerek beraatlerine dair hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 02/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş