15. Ceza Dairesi 2019/3692 E. , 2020/4119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık,Tefecilik yapmak
HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK."nın 158/1-d, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet; Tefecilik beraat
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine; tefecilik yapma suçundan beraatine ilişkin hükümler; sanık ve katılan ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılana faiz karşılığı borç para vereceğini söyleyip katılandan 48.000 TL bedelli senet alıp parayı vermediği ve aldığı senedi ... 1.İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasıyla icraya takibe koyduğu iddia edilen olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 gün ve ... sayılı Kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve suçun TCK"nın topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, bu bağlamda TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; dosya içeriği ve UYAP kayıtlarına göre, sanık hakkında tefecilik suçundan 04/07/2017 tarihli iddianameyle, suç tarihi 2012 olan birden fazla eylemi nedeniyle dava açıldığı ve ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/488 esas sayılı dosya üzerinden yargılamanın devam ettiği, yine suç tarihi 2011, 2012 ve 2013 olan tefecilik suçundan 20/06/2013 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı gözetilerek inceleme konusu dosyanın da suç tarihinin 18/11/2013 olduğu iddianamenin 09/03/2016 olduğu, anlaşılmakla, söz konusu dosyaların onaylı suretinin dosya içine konulması, dava sonuçlanmışsa kesinleşme şerhli onaylı örneğinin getirtilmesi, derdest ise birleştirilerek eylemlerin bir bütün halinde değerlendirilerek; sanığın dava konusu eylemi hakkında tefecilik, nitelikli dolandırıcılık ve bedelsiz senedi kullanma suçları yönünden hukuki nitelendirmenin birlikte yapılması, suçun tefecilik olarak kabulü halinde suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının saptanması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 02/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.