15. Ceza Dairesi 2017/17486 E. , 2020/4203 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 207/1, 62, 52/2, 53. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılana PTT aracılığıyla gönderilecek paradan haberdar olduğu, katılana ait kimliği kendisinin rızasıyla paranın gelip gelmediğinin kontrolü amacıyla aldığı, gitmiş olduğu PTT şubesinde katılana ait kimliği kullanarak gönderilen parayı çektiği, katılana kimliğini iade ederken paranın yatmamış olduğunu söylediği, daha sonra katılanın bir başkasından paranın gönderildiğini öğrenmesi üzerine PTT işyerine gittiği, şubeden paranın kendisi tarafından çekildiğini öğrendiği, kamera görüntüleri ile paranın sanık tarafından alındığının anlaşıldığı, sanığın katılan yerine ödeme makbuzuna sahte imza atarak belge düzenlenmesini sağladığı ve hileli hareketler ile haksız menfaat temin ettiği iddia edilen somut olayda;
1-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları ile diğer deliller doğrultusunda sanığın atılı suça ilişkin eylemini sabit gören mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın atılı suça ilişkin kastının bulunmadığına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanığa yüklenen ve mağduru farklı olan dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sair yönler incelenmeksizin hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.