15. Ceza Dairesi 2019/14997 E. , 2020/4226 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Her iki sanık hakkında: TCK 158/1-f-son, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında: TCK 204/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında belgede sahtecilik suçundan HAGB
Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ve nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmü sanık ... müdafi tarafından, sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri ise sanık ... müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanıkların iştirak iradesi içinde Bank Asya ...şubesine ait, aslen keşideci ... isimli kişiye ait olup bu kişinin aracından çalınmış olan çeki bir şekilde ele geçirip keşide tarihi 15/03/2011 olan 3,500 TL bedelli keşideci ..."ün imzası sahte olarak tanzim ettirip katılan ...’a ait ...mobilya şirketinden aldıkları mobilya alışverişine karşılık verdikleri iddia olunan olayda;
1- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik istem hakkında yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından, 5271 sayılı CMUK"nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, sanık müdafinin temyiz dilekçesinin resmi belgede sahtecilik ile ilgili kısmının itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sahte çekin sanık ve ortağı olduğunu söylediği ancak açık kimlik ve adres bilgilerini bildiremediği ... isimli kişi ile birlikte sanık ...’e yaptırdıkları iş karşılığında verilmiş olması karşısında, sanığın atılı suçu işlediği anlaşılmakla, mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmamış, çekin önceden doğan bir borca karşılık verilmediği tespit edilmekle, bu konuda bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık hakkında, hükmolunan adli para cezalarının ödenmemesi halinde 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesi gereğince infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde "ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği" şeklinde karar verilmiş ise de, bu husus 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince infaz aşamasında resen gözetileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde,
Sanığın en başından beri oluşa uygun samimi ve tutarlı beyanları, çeki aldığı kişileri söylemesi, çekin elinde oluş nedenine ilişkin alışverişin sanık ... beyanı ile doğrulanması , kendi cirosu dışında çek üzerinde yaz ve imzasının bulunmaması, çekin sahteliği anlaşıldıktan sonra çeki kendisine veren diğer sanığı katılan tarafın avukatına götürerek borcu kabul ettirip ödemesini sağlaması karşısında, sanığın suç kastı ile hareket ettiğine dair cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, sanık ...’in üzerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraati yerine mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin sübuta dair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca ayrı ayrı BOZULMASINA, 02/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.