15. Ceza Dairesi 2020/26 E. , 2020/4314 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandıcılık
HÜKÜM :5237 sayılı TCK’nın , 157/1, 62, 52/2, 53/1-2-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık ... ve temyiz dışı sanık ..."nun... Otomotiv isimli bir işyeri kurdukları, şirketin evrak üzerinde yetkilisinin ve sahibinin sanık ..., fiilen çalıştıran kişinin ise temyiz dışı sanık ... olduğu, sanık ..."ın ..."na senet düzenleme konusunda noter onaylı vekalet verdiği, ancak temyiz dışı sanık ..."nun aldığı mala karşılık davaya konu 18.07.2007 düzenleme ve 30.07.2009 vade tarihli 5.500 TL, 08.08.2008 düzenleme ve 15.06.2009 vade tarihli 5.000 TL ve 08.08.2008 düzenleme ve 15.07.2009 vade tarihli 5.000 TL"lik senetler üzerindeki şirket kaşesini imzalayıp senet alacaklısı ..."a, mağdur ...’ın da katılan Yapı Kredi Bankasından çektiği krediye ilişkin teminat olarak verdiği, sanıkların söz konusu şirketin evrak üzerinde ... adına kayıtlı olduğunu bilmesine karşın bu hususta bir açıklamada bulunmadığı, senetlerin ödenmemesi üzerine yapılan icra takibinde sanık ..."ın itirazı nedeni ile imzanın sanığa ait olmadığının tespit edildiği, söz konusu senetlerin ödenmediği ve senet alacaklısı ..."ın mağdur olduğu, sanık ... ve temyiz dışı sanık Bülent"in söz konusu senetlerdeki imzaların başından beri Bayram"a ait olmadığını bildikleri halde birlikte hareket etmek suretiyle katılan banka ve mağdur ..."nin zararına kendilerinin yararına hareketle söz konusu senetlerdeki imzaları inkarla borç karşılığını ödemekten kaçındıkları, sanıkların bu suretle atılı dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği anlaşılmakla, atılı suçların yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.