Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5667 Esas 2020/4337 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5667
Karar No: 2020/4337
Karar Tarihi: 3.06..2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5667 Esas 2020/4337 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, avukat olarak kendini tanıtarak altın almak istediğini ve tanıdık kuyumcusu olup olmadığını sorar ve yönlendirmesi ile kuyumcuyla iletişim kurup 21 adet Cumhuriyet altınını teslim alır. Daha sonra sanık, altınların parasını büroda eşi tarafından verileceğini söyleyip ortadan kaybolur. Sanığın dolandırıcılık suçu sabit görülerek TCK'nın 157/1, 52/2, 53, 58 maddeleri gereğince mahkum edilir. Tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülür. Mahkeme, incelenen dosya kapsamına ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak hükmü onarır ve sanık ve katılanın temyiz itirazlarını reddeder. Sanık 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddelerine göre uzlaşma kapsamında olması sebebiyle dosyanın uzlaşma bürosuna tevdi edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirtilir.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 157/1 maddesi: \"Dolandırıcılık suçu\"
- TCK'nın 52/2 maddesi: \"Nitelikli dolandırıcılık suçu\"
- TCK'nın 53 maddesi: \"Dolandırıcılık suçunun cezası\"
- TCK'nın 58 maddesi
15. Ceza Dairesi         2018/5667 E.  ,  2020/4337 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 52/2, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet


    Dolandırıcılık suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü, sanık ve katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanığın, avukat olan katılanı telefon ile arayarak kendisini avukat ... olarak tanıtarak, altın almak istediğini ve tanıdık kuyumcusu olup olmadığını sorduğu, katılanın yönlendirmesiyle kuyumcuyla iletişim kurup 21 adet Cumhuriyet altınını katılanın ofisinde sekreteri ...’a teslim ettirdiği ve sonrasında ...in karşı binadaki büroya gittiğinde binada karşılaştığı sanığa verdiği, altınlarının parasını büroda eşi tarafından verileceğini söyleyip ortadan kaybolduğu bu şekilde sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda ; sanığın ikrar içeren savunması, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanığın tekerrüre esas alınan ilamına konu dolandırıcılık suçunun 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ve katılanın temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 03/06//2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş