Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5138 Esas 2020/4431 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5138
Karar No: 2020/4431
Karar Tarihi: 03.06.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5138 Esas 2020/4431 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, birlikte hareket ettiği kişiyle bir tarlayı kendilerine aitmiş gibi göstererek şikayetçiye 26.000 TL karşılığında kiraladı ve daha sonra tarlanın sahibinin başka biri olduğunu öğrenen mağdur, parayı geri alamadı. Mahkeme, sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğine ve TCK'nın 157/1 maddesi gereğince mahkum edilmesine karar verdi. Ancak, daha önce verilen hükmün yasal hak olarak korunması gerektiği gözetilmediğinden fazla ceza verildiği gerekçesiyle hüküm bozuldu. Sanığa hapis cezası ve adli para cezası verilerek kazanılmış hak gözetildi ve TCK'nın 157/1, 52/2 ve 53/1-2-3 maddeleri gereğince mahkum edildiği belirtildi. Kanun maddeleri şu şekilde açıklanabilir:
- TCK'nın 157/1 maddesi: kişilerin malvarlığı veya haklarında hileli davranarak bir kimseyi aldatması veya yanıltması, dolandırıcılık suçunu oluşturur.
- TCK'nın 52/2 maddesi: bir suçtan dolayı verilebilecek ceza, önceden belirlenmişse mahkumiyet hükmü gereği uygulanacak ceza, o suçun işlenmesi sırasında ve sonrasında etkili olan nedenler, suçun işleniş şekli, sanığın kişiliği ve durumu gibi faktörlere göre mahkeme tarafından belirlenir.
- TCK'nın 53/1-2-3 maddeleri: hırsızlık, dolandırıcılık, vb. malvarlığına veya haklarına zarar veren suçları işleyenlerin, mağdurların zararlarını tazmin etme yükümlülüğü vardır.
15. Ceza Dairesi         2018/5138 E.  ,  2020/4431 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2 ve 53/1-2-3. maddeleri
    gereğince mahkumiyet

    Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanık ..."nun, hüküm tarihinden önce vefat eden ve müştekiye kendisini ... olarak tanıtan ... ile fikir ve eylem birliği içinde hareket etmek suretiyle,... isimli bir kişiye ait tarlayı, kendilerine ait olduğunu söyleyerek 26.000 TL bedel karşılığında şikayetçiye kiraladıkları, ...’ın bu bedel karşılığında, müştekinin alacaklı olduğu 26.000 TL bedelli bir senedi ... adıyla düzenleyerek müştekiye verdiği, müştekinin daha sonra tarla sahibinin bir başkası olduğunu öğrendiği; ancak, verdiği parayı geri alamadığı anlaşılmakla; eylemin TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
    Dairemizin 06/02/2017 tarih ve ... Karar sayılı bozma ilamına konu edilen ilk hükümde, sanık hakkında dolandırıcılık suçundan 10 ay hapis ve 6.000 TL adli para cezasına hükmolunduğu ve hükmü sanığın temyiz ettiği dikkate alınarak, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın korunması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında yazılı şekilde 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezasına hükmedilerek fazla ceza tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddesinin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasına "Ceza miktarı itibariyle kazanılmış hak gözetilerek, sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının infazının 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca 10 ay hapis ve 6.000 TL adli para cezası üzerinden yapılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş