15. Ceza Dairesi 2017/15280 E. , 2020/4538 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlileri ile ilişkisi olduğundan bahisle bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK.nın 158/2, 53. maddeleri gereğince 4 kez mahkumiyet
Kamu görevlileri ile ilişkisi olduğundan bahisle bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ve temyiz dışı sanık ..."in akraba olduğu, katılanların temyiz dışı sanık ... ile bir köftecide birlikte çalıştıklarından dolayı birbirlerini tanıdıkları, ..."in konuşmalarında katılanlara ... isminde TCDDY Genel Müdürlüğünden emekli bir eniştesi olduğunu, bakanlıkta ve partide tanıdıklarının olduğunu, onları resmi kurumda işe sokabileceğini söylediği ve sanık ..."in telefon numaralarını verdiği, katılanların sanıkla yaptıkları görüşme sonucunda sanığın katılanlardan nufüs cüzdanı fotokopisi, ikametgah belgesi, sağlık raporu, askerlik durum belgesi, fotoğraf gibi evrakları hazırlamasını istediği, ayrıca işe giriş için lazım olduğunu beyan ettiği harç masrafları için değişik zamanlarda toplamda katılan ..."ten 9250 TL, katılan ..."tan 7.250,00 TL, katılan ..."dan 3700 TL, katılan ..."dan 3500 TL aldığı, ancak sanığın sürekli oyaladığı ve vaadini yerine getirmediği, bu suretle sanığın her mağdura yönelik 4 kez kamu görevlileri ile ilişkisi olduğundan bahisle bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 2. fıkrasındaki nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için suç failinin ismen söylemese bile kimden söz edildiğini karşı tarafın anlayacağı şekilde makamı, rütbesi, ünvanı ve lakabını söylediği kamu görevlilerini tanıdığını hatırının sayıldığını, işini yaptıracağını söyleyerek mağduru kandırması gerektiği somut olayda, sanığın isim belirtmeksizin, belli bir kamu görevlisi yanında hatırı sayıldığından ve ilişkisi olduğundan bahsetmeksizin katılanları işe yerleştireceğinden bahisle haksız çıkar sağladığının anlaşılması karşısında, sanığın, TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen ve hükümlerden sonra ve 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırmaya tabi dolandırıcılık suçundan cezalandırılması gerekirken yazılı şekilde suç vasfında hataya düşülmesi,
Kabule göre de;
1)Sanığın, her katılana yönelik 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
2)TCK"nın 158/2. maddesi uyarınca hüküm kurulurken, hapis cezası yanında ayrıca adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 03/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.