15. Ceza Dairesi 2018/6317 E. , 2020/4890 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 52/2-4, 53 ve 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle bozma sonrasında dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Suç tarihinde sanık ..."ın kendisini...İlçesinde esnaflık yapan ..., temyiz dışı sanık ... ..."ın ise kendisini ...olarak tanıtıp, ... Fidancılık ve Tarım İşletmeleri Ltd. Şti"nin yetkilisi olan müştekiden 6.000 adet elma fidanının 25.494,42TL’ye alımı hususunda anlaştıkları ve ... adına fatura düzenlendiği, alınan fidanların ...adresine teslim edilmesi gerekirken, nakliye işi için tutulan ... plaka sayılı aracın şoförü olan ...’in telefonla aranıp, fidanların ... ili ... İlçesine tesliminin sağlandığı, ... ili ... ilçesinde 19/02/2010 tarihinde kolluk görevlileri tarafından yapılan araştırmada, fidanların teslim edildiği yerde bulanamadıkları, müştekinin sanık ..."ı temin edilen görüntülerinden teşhis ettiği, kendisini ... olarak tanıtan sanığın fidanların parasını da müştekiye ödemediği ve bu şekilde üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanık savunması, katılan beyanı, tanıklar beyanı ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı dolandırıcılık eyleminin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın suç tarihinden sonra kesinleşen...3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2009/338 E, 2010/279 K, sayılı ilamının tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılarak hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.