15. Ceza Dairesi 2017/15283 E. , 2020/5017 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, 6136 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : 1) Nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK 158/2, 43, 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2) Resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
3) 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan; 6136 sayılı Kanunun 13/1 ve TCK 62, 52, 53, 54. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “19/02/2013, 14/06/2013” olarak gösterilmesi yerine “Aralık 2012-14/06/2013” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak görülmüştür.
Sanığın,... GİH sınıfında görev yaparken boşanma işlemleri için polis merkezine gelen katılan ile ilgilenmek suretiyle yakınlık kurduğu, kendisini katılana polis memuru olarak tanıttığı, bağlantıları ve hatırlı dostları olduğunu belirterek işe yerleştireceği yönünde katılana vaatte bulunduğu,...da devletin en yüksek makamında Hilmi isimli şahıstan bahsedip katılanın ilk etapta 3.330 TL’sini aldığı, bilahare 500 TL’sini aldıktan sonra da görevlilerce yakalandığı, üzerinde Atmaca marka silah ile sahte polis kimlik kartı bulunduğu, bu şekilde sanığın kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık, sahte polis kimlik kartı tanzim etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik, başkası adına ruhsatlı silahı ruhsatsız taşımak suretiyle 6136 sayılı Kanuna muhalefet etmek suçlarını işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda;
1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet etmek suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan ve tanık beyanları, kamera kayıtları, bilirkişi ve ekspertiz raporları, yakalama, üst arama ve muhafaza altına alma tutanağı ile tüm dosya kapsamından atılı suçların sübut bulduğuna yönelik mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin, atılı suçların unsurlarının oluşmadığına, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil mevcut olmadığına, eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna ve delillerin takdirinde hata edildiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 2. fıkrasındaki nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için failinin ismen söylemese bile kimden söz edildiğini karşı tarafın anlayacağı şekilde makamı, rütbesi, ünvanı ve lakabını söylediği kamu görevlilerini tanıdığını, hatırının sayıldığını, işini yaptıracağını söyleyerek mağduru kandırması gerektiği, somut olayda, sanığın, kendisini polis olarak tanıtarak farklı zamanlarda toplam 3.830 TL menfaat temin etmesi nedeniyle eyleminin, suç tarihinden sonra yürülüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturuyor olsa da, suç tarihi itibariyle sanık lehine olan 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma kapsamındaki TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen zincirleme şekilde “basit dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 08/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.