MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 157/1, 52 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet


Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ... hakkında, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre hüküm yokluğunda verilen gerekçeli kararın öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ edilmesi, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa muhatabın MERNİS adresinin tespiti yapılarak tebligat zarfı üzerine söz konusu adresin MERNİS adresi olduğunu belirtmeden tebliğ yapması, yine tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa tebligat parçası üzerine adresin MERNİS adresi olduğu ve 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca işlem yapılması belirterek tebliğ yapması gerektiği; bu nedenle sanığın MERNİS adresine doğrudan MERNİS şerhli olarak yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu, ..."ın temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK."nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık ..."ın katılanı arayarak amcasının oğlunun tarlada çalışırken gömü altını bulduğunu söyleyip altınları uygun fiyata satmak için teklifte bulunması üzerine, katılan ile buluştukları, sanık ..."ın amcasının oğlu olarak sanık ..."ı tanıttığı ve altınları gösterdiği, altınların teslimi için kapora istediklerini söylemeleri üzerine katılanın Samsun iline dönüp tekrar tanıklar ... ve ... ile birlikte Burdur"da sanık ... ile buluştukları, numune olarak gelen altınların gerçek olduğunu anlamaları üzerine 25000 TL"yi katılanın sanık ..." verdiği, altınları getirmek üzere ayrılan sanık ..."ın bir daha dönmediği ve böylece sanık ..."in diğer sanık ... ile fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda;
1-Sanık ..."ın temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın savunmaları, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamının incelenmesinden sanığın üzerilerine atılı suçları işlediğine ilişkin mahkemenin mahkumiyet yönündeki kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, hükümlerin kanuna aykırı olduğuna ve suçun sübut bulmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ..."ın temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık ..."in savunmalarından atılı suçu reddetmesi, sanığın dava dosyasına daha önce diğer sanık ile benzer bir olay nedeniyle hakkında yürütülüp Koğuşturmaya Yer Olmadığına Karar verilen bir dosya bulunması nedeniyle tahmine yönelik dahil edildiği, sanık hakkında teşhis işlemi uygulanmadığı gibi katılanın Hasan"ın amcasının oğlu olan şahsın kendisini ... numaralı hattan kendisini aradığını bildirmesine rağmen bu hususta araştırma yapılmadığının anlaşılması karşısında; katılan ile sanık ..."in mahkemede yüzleştirilerek dolandırıcılık yapan kişinin sanık olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi, bu mümkün olmadığı taktirde sanığın teşhise elverişli olan ve bütün yönlerden çekilmiş yeni fotoğraflarının temin edilerek kesin teşhisinin sağlanması, bahse konu telefon numarasının kime ait olduğu tespit edilerek suç tarihi itibariyle iletişime geçilen diğer şahısların bilgisine başvurularak bu numarayı fiilen kimin kullandığının tespitinden sonra toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiren, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.