15. Ceza Dairesi 2019/15689 E. , 2020/27 K.
"İçtihat Metni"
Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda...Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 23/03/2018 tarihli ve 2017/87143 soruşturma, 2018/36567 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii...7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 25/04/2018 tarihli ve 2018/3139 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 03/12/2019 gün ve 94660652-105-06-18347-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/12/2019 gün ve 2019/124732 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısı"nın, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet Savcısı"nın 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısı"nın soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, olaya konu borç içeren belgeye dair grafoloji uzmanından alınan bilirkişi raporuna göre kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, söz konusu raporun ikinci sayfasında müştekinin iddialarını doğrulayabilecek nitelikte "suça konu belgenin bütün bir kağıttan ayrılırken tüm kenarlarında meydana gelen deformasyon olduğu, belge üzerinde iki farklı cins mürekkepli kalem bulunduğu, ... ve imzada bir cins, diğer yazılarının ise ikinci bir cins mürekkepli kalem kullanılmıştır" şeklinde ibarelerin bulunması karşısında, Savcılık makamınca dosyası getirtilip, suça konu belgenin, başka bir belgeden üretilip üretilmediği veya orjinal olarak bu şekilde hazırlanıp hazırlanmadığı konusunda daha ileri bir tespit yapacak bilirkişiye verilip, olayı aydınlatmaya yarayacak gerekli araştırma yapıp, belge üzerinde yapılan değişikliğin sonradan olup olmadığı, iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığını hususlarının tespiti için, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle,...7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 25/04/2018 tarihli ve 2018/3139 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca, aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere BOZULMASINA, 13/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.