Resmi belgede sahtecilik - Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/10626 Esas 2020/187 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/10626
Karar No: 2020/187
Karar Tarihi: 14.01.2020

Resmi belgede sahtecilik - Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/10626 Esas 2020/187 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verirken, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan beraat ettiğini belirtti. Sanığın kamu kurumuna aleyhine dolandırıcılık suçunun maddi öğelerini oluşturduğunu kabul ederek hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. Ancak katılan kurumun vekili tarafından yapılan temyiz sonucunda, sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığına dair beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmediği belirtildi. Resmi belgede sahtecilik suçunun ise sanığın savunmaları ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sabit olduğu sonucuna varıldı. Kanunlar ise şöyle:
- CMK’nın 223/2-a maddesi
- TCK’nın 204/1, 43/1, 62, 53 maddeleri
- 1136 sayılı Kanun'un 168. maddesi
- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinin 5. fıkrası
- 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri
15. Ceza Dairesi         2017/10626 E.  ,  2020/187 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat,
    Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 204/1, 43/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan kurum vekili ile sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, ... Adliyesinde mübaşir olarak görev yaptığı, kadastro mahkemesince yazılan müzekkereler ile 1983/23 Esas sayılı dosyasında usul olarak davacı taraf olan ... Muhakemat Müdürlüğünden dava giderlerinin tamamlattırıldığı, sanığın yazılan müzekkereleri elden götürüp dekont imzalayarak para aldığı, katılan mahkeme hâkimi tarafından imzalanan müzekkerelerin bir kısmında bulunan imzaların sahte olarak atıldığı, masraf olarak gerekmediği halde sahte imzalı olarak düzenlenen müzekkerelere istinaden katılan ... Muhakemat Müdürlüğü tarafından sanığa ödemelerde bulunulduğu iddia edilen somut olayda;
    1-Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelemesinde;
    Yapılan yargılama, alınan ekspertiz raporları, sanık savunmaları ve tanık ..."nın beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, sanığın katılan hazineden sahte resmi evrak kullanarak aldığı paraları teslim alma amacı dışında kullanması eyleminin kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçunun maddi öğesini oluşturduğu gözetilerek, bu suçtan da karar verilip hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmolunması karşısında, atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun yasal unsurların oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin atılı suçun unsurlarının oluştuğu ve eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
    2-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelemesinde;
    Yapılan yargılama, alınan ekspertiz raporları, sanık savunmaları ve tanık ..."nın beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, inkara yönelik savunma beyanlarının cezalandırılmaktan kaçınmaya yönelik olduğu kanaati ile sanığın atılı resmi belge sahtecilik suçunu işlediğini sabit gören mahkeme kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın atılı suçun unsurlarının oluşmadığı ve delilsiz ceza verildiğine yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, kendisini vekille temsil ettiren katılan kurum lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün ilgili kısmına "katılan ... Muhakemat Müdürlüğü"nün kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 2.640,00-TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş