15. Ceza Dairesi 2017/10872 E. , 2020/266 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-k, 35, 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı O yer Cumhuriyet savcısı tarafından ve sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmü O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmiş ise de; bu hususta gereği yapılmak üzere dosyanın itiraz mahalline gönderilmediği ve ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.03.2014 tarihli ve 2014/152 D.İŞ kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verildiğinden, sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılan incelemede,
Temyiz dışı sanık ... ile temyiz dışı sanık ...’ın oto kiralama işi yaptıkları, suç tarihinde araç kiralama şirketine ait 09 DU 845 plakalı aracın sanık ... tarafından kiralandığı ve sanık ... tarafından kullanıldığı, olay günü araca kaza süsü vermek amacıyla sanıkların iştirak halinde aracı başka bir araçla tarla içerisine çıkarttıkları ve daha sonra aracı duvara vurdukları, bunun üzerine Jandarmanın gelerek tutanak düzenlediği ve Olay Yeri İnceleme Raporuna göre aracı kullandığı iddia edilen sanık ..."nun kazanın oluş şekline göre araçtan zarar görmeden çıkmasının mümkün olmadığı, aracın başka yerde kaza yaptığı ve sonradan aracın bulunduğu yere getirildiği bu şekilde sanıklar tarafından gerçekte olmadığı halde kaza yapılmış gibi gösterilmek istendiğinin iddia edildiği olayda, sanığın aşamalardaki çelişkili savunmaları, olay yeri inceleme tutanağı ve dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, O yer Cumhuriyet savcısı ve sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "100 gün" ‘75 gün’ ‘62 gün’ ve “1.240.00 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak, yerlerine sırasıyla "5 gün" "3 gün’ "2 gün" ve "40 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.