15. Ceza Dairesi 2017/12571 E. , 2020/468 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-TCK"nın 158/1-f-son, 62, 53, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK"nın 204/1, 62/1, 53, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafiii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, 18/06/2012 tarihinde babası müşteki ..."a ait çek defterinin bulunduğu kasayı çilingir marifetiyle açtırdığı kasa içindeki çek defterinden.... seri numaralı çek yaprağını aldığı daha sonra bu çek yaprağını arkadaşı tanık ..."den doldurmasını istediği, tanık ..."in de çekin ön yüzünü doldurup, kendisini lehdar ve 1. ciranta olarak gösterdiği, daha sonra sanığın keşideci imzasını babası adına sahte atıp, 2. ciranta sıfatıyla ciroladığı, söz konusu çeki tanık ..."in tanıdığı olan ..."a götürdükleri, böylece çeki kırdırarak kullandığı, ...’ın ciroladığı çekin, katılan ......"e geçmesi sonucu, katılan ......"in alacağın tahsili için icra takibi başlattığı, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda;
1-Sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanığın ikrar yollu savunmaları, katılan ve müşteki beyanları, tanık anlatımları, alınan bilirkişi raporlarında; inceleme konusu çekin ön yüzünde bulunan tanzimle ilgili el yazıları, arka yüzündeki 1. ciranta yazısı ve altında atılı bulunan 1. ciranta imzasının tanık ..." in eli mahsulü olduğu, çekin arka yüzündeki 3. ciranta yazısı ve altında atılı bulunan 3. ciranta imzasının ..." ın eli mahsulü olduğu, davaya konu çekin arka yüzündeki 2. ciranta imzası ile ön yüzündeki keşideci imzasının sanık ..."ın eli mahsulü olduğu, çekin iğfal kabiliyetine haiz olduğu yönünde görüş ve kanaatin bildirilmesi ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın eylemi sonucu resmi belgede sahtecilik suçunun sübut bulduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin eksik inceleme ve suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanığın ikrar yollu savunmaları, katılan ve müşteki beyanları, tanık anlatımları, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre; sanığın, babası olan müşteki ..."a ait çeki, müşteki adına keşide ederek, piyasaya sürdüğü, bu şekilde haksız yarar sağladığı anlaşılmakla, nüfus kayıt örneğine göre, sanıkla babası müşteki ... arasında üstsoy-altsoy ilişkisinin bulunması karşısında, sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 167/1-b ve 5271 sayılı CMK"nın 223/4-b maddeleri kapsamında şahsi cezasızlık hükümleri gereğince, atılı suçtan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
a-Sanığın savunmalarında, babası müşteki ..."ın da beyanlarında 3. ciranta ..."a çek bedelinin ödendiğini belirtmeleri, çek cirantası ..."ın da kovuşturma aşamasında beyanlarının alınmamış olması karşısında; sanığın ve babası müşteki ..."ın yeniden beyanları alınarak, çek bedelinin kime, ne şekilde ödendiği, ödemenin hangi tarihte yapıldığı, buna ilişkin belgenin olup olmadığının sorulması, var ise ilgili belgenin dosya içerisine alınması, yine ..."ın adres bilgilerinin temin edilmesi halinde; çek bedeline istinaden kendisine ödemede bulunup bulunmadığının, bulundu ise hangi tarihte ve ne kadar ödendiği, kısmi ödeme var ise etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip gösterilmediğinin sorulup neticesine göre sanık hakkında TCK"nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılarak, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri değerlendirilmesindeki zorunluluk,
b-5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde, adli para cezası belirlenirken, tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun"un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması suretiyle tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, haksız menfaat miktarının 11.200 TL. çek bedeli olduğu dikkate alınıp, 1.120 gün temel adli para cezasının tayini yerine, 1.200 gün şeklinde adli para cezasının takdir olunması suretiyle, fazla ceza tayini
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 20/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.