

Esas No: 2012/15209
Karar No: 2013/2148
Karar Tarihi: 13.02.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/15209 Esas 2013/2148 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.11.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminatın tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 25.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde dava konusu taşınmazın rayiç bedelinin tahsili isteğine ilişkindir.
Davalılar, davacının taşınmazı fiilen teslim almaması nedeniyle zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, birinci kademedeki tapu iptali ve tescil isteminin reddine, ikinci kademedeki dava konusu taşınmazın rayiç değerinin tazmini isteminin ise davalı Kemal mirasçıları yönünden reddine, diğer davalı ... ve Tevfik miraçıkları yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili ve davalılar... ve ... vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına
bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Davacıların murisi ... ile davalılar vekilleri ... arasında 407 parsel sayılı taşınmazın yapılmış olan özel parselasyonda ""9"" nolu bölüme karşılık gelen 3500 m2 bölümünün satışının vaat edilmesine ilişkin olarak düzenlenmiş geçerli bir satış vaadi sözleşmesi mevcuttur. Ancak davalı tarafından sözleşme ifa edilmediğinden Borçlar Kanununun 96. maddesinin "Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür"" hükmü uyarınca zararın tazmini gerekir. Ödenmesi gereken tazminatın nedeni borçlunun taahhüdünü ihlal etmesidir. Davalılar tarafından sözleşmedeki edim ifa edilmediğinden satışı vaat edilen payın dava tarihindeki rayiç değerinin tahsiline karar verilmelidir. Bu sebeple mahkemece hesaplama yapılırken satışı vaat edilen dava konusu payın dava tarihindeki rayiç değerinin esas alınması gerektiği halde davacılar murisi tarafından ödenen miktarın güncelleştirilmiş değerinin esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Diğer taraftan , 06.11.1979 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile Kemal Sezal hissesinin de davacıların murisi Şükrü Sezal"a satışının vaat edilmesi nedeniyle, ...mirasçıları hakkında açılan davanın reddi de doğru değildir.
Karar açıklanan nedenlerle bozulmaladır.
SONUÇ: Yukarıda (1). bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2). bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
