

Esas No: 2014/1301
Karar No: 2016/5467
Karar Tarihi: 30.05.2016
Resmi belgede sahtecilik - özel belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/1301 Esas 2016/5467 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik,nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : a-TCK"nın 204/1, 62, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
b- TCK"nın 207/1, 62, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
c-TCK"nın 158/1-d, 43, 62, 52/2-4, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
d-TCK"nın 158/1-j, 62, 52/2-4, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, ..."e ait kimlik bilgilerini kullanarak sahte bir nüfus cüzdanı oluşturduğu, bu nüfus cüzdanı ile 23/11/2010 tarihinde .. Bankası"nın ... Şubesi"ne başvurarak 10.000 TL kredi talep ettiği, sahte kredi sözleşmesini de aynı isimle imzaladığı ve kredi borcunu ödemediği, aynı sahte nüfus cüzdanıyla bu kez, 26/11/2010 tarihinde ... adına ... Şirketi"ne ait bir bayiiden dört adet hat satın aldığı, abonelik sözleşmelerini de ... adına yaptığı ve fatura bedellerini ödemediği, böylece sanığın sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-... Bankası"na yönelik olarak işlenen banka tarafından tahsil edilmemesi gereken kredinin açılmasını sağlamak amacıyla dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık, katılan ve tanık beyanları, kredi sözleşmesi, kriminal raporu ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 158/1-j maddesi uyarınca "suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu nazara alınarak takdiren ve teşdiden" denilmek suretiyle anılan maddenin kanundaki yaptırımının asgari hadden uzaklaşılarak tayin olunması gerektiği kabul edildiği halde ve 10.000 TL olan haksız menfaat miktarına göre temel cezanın belirlenmesi gerektiği halde, adli para cezasının asgari haddin altında tayin edilmesi suretiyle eksik ceza verilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın herhangi bir gerekçeye dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-a-Resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın, ..."e ait sahte nüfus cüzdanı oluşturduğu, daha sonra bu nüfus cüzdanı ile 23/11/2010 tarihinde bankaya giderek sahte kredi sözleşmesi düzenlediği, 26/11/2010 tarihinde de aynı sahte belgeyle sahte abonelik sözleşmeleri hazırladığı dikkate alınarak ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarih, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, buna göre; sanığın 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün birden fazla ihlal ederek , değişik zamanlarda birden fazla kez sahtecilik suçunu işlediğinin kabul edilmesi suretiyle , sanık hakkında TCK"nın 204/1. maddesi gereğince hüküm kurulup, zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği gözetilmeden, iki ayrı suçtan hüküm kurularak fazla ceza tayini,
b-Kamu kurumunun aracı kılınması suretiyle dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın, 26/11/2010 tarihinde yaptığı sözleşmelerle, ... adına aynı anda birden fazla sahte hat aldığı dikkate alınarak, tek bir nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinde öngörülen zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurmak suretiyle suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 30/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
