15. Ceza Dairesi 2014/1809 E. , 2016/5678 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın otomobil pazarına giderek otomobil satın almak istediği ve sanık ..."nin kendine ait aracı 10.000 TL nakit para ve katılanın kendine ait bir traktörü vermesi karşılığında satın alma konsunda anlaştıkları, katılanın araç üzerinde herhangi bir tahdit kaydı olup olmadığını sorduğu, bunun üzerine nakit para olan 10.000 TLnin pos makinası aracılığıyla çekilerek sanık ..."e aktarıldığı ancak 13/08/2011 tarihinde yapılan bu işlemden sonra sanık ..."nin ... İcra müdürlüğünün 2011/359 esas sayılı dosyasında 16/08/2011 tarihinde kendini borçlu olarak gösterdiği 35.000 TL lik senet nedeniyle alacaklı ... adına icra takibi yaptırarak mal beyanı dilekçesinde bildirdiği aracın üzerine haciz konulduğu, katılanın aracı bu nedenle devralamadığı, araç ruhsatında aracın borcu nedeniyle VDF ye olan rehin borcunun yazılı olmadığı ancak faturada bu hususta şerh olduğu, sanık ..."in başlangıçtan itibaren bilerek katılanda güven duygusu yaratacak hileli hareketler gösterip araç üzerinde herhangi bir kayıt olmadığına inandırarak araç için 10.000 TL aldıktan sonra aracın üzerine haciz koydurduğu, böylece sanığın dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan ”500 gün" ve “10.000 TL" terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün" ve "100 TL” ibareleri eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi..