Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1465 Esas 2016/6032 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1465
Karar No: 2016/6032
Karar Tarihi: 08.06.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1465 Esas 2016/6032 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2016/1465 E.  ,  2016/6032 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Sanık ... Karaaslan hakkında 5237 sayılı TCK"nın 204/1, 62, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
    Sanık ... hakkında 765 sayılı TCK"nın 342/1, 59/2 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ... ve müdafii ile sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ..."ın diş teknisyenliği yaptığı ve katılanın dişini yaptırması sonucu kalan borcu için katılandan bir senede imza atmasını istediği, katılanın imzaladığı senedi sanık ..."e verdiği, sanık ..."in alacaklı kısmına sanık ... "ın adını yazarak senedi sanık ..."e verdiği, sanık ..."in de senedi borcuna karşılık temyiz dışı sanık ..."a vermesi üzerine temyiz dışı sanık ..."in senet hakkında icra takibi başlattığı, bu suretle sanıkların resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 31/03/2009 tarih ve 2008/6-256 Esas ve 2009/79 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “şüpheden sanık yararlanır” kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulunun, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlı olduğu, gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olan olaylar ve iddiaların, sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı, ceza mahkumiyetinin, yargılama sürecinde toplanan delillerin bir kısmına dayanarak ve diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanması gerektiği, bu ispatın, hiçbir kuşku ve başka bir türlü oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olması gerektiği, yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmanın, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına geleceği dikkate alınarak; somut olayda, sanık ..."in suçlamaları kabul etmemesi, sanık ..."in emre muharrer senedi ölmesi nedeniyle ifadesi alınamayan ..."dan aldığını beyan etmesi, senet üzerindeki borçlu imzasının katılana ait olduğuna dair uzmanlık raporu ile katılanın icra takibine itiraz etmeksizin borcu ödemek amacıyla temyiz dışı sanık ..."le protokol düzenlenmesi ve senetten kaynaklanan borcu ödemesi karşısında, katılanın soyut iddiasından başka mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince sanıkların beraatlerine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık ... ve müdafii ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 08/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş