Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/927 Esas 2016/6084 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/927
Karar No: 2016/6084
Karar Tarihi: 09.06.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/927 Esas 2016/6084 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2014/927 E.  ,  2016/6084 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : 1- Sanık ...; beraat
    2-Sanık ...; TCK’nın 157/1, 62/1, 52/2, 53/1, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet (2 kez)

    Dolandırıcılık suçundan sanık ..."in beraatine ilişkin hüküm katılanlar vekili, sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin hükümler katılanlar vekili ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    İşitme ve konuşma engelli olan sanıkların, işitme ve konuşma engelli olan katılanlara, ..."da pide salonu açacaklarını, onları da ortak yapabileceklerini söyleyerek katılanlardan toplam 72.000 TL aldıkları, karşılığında ise üç adet senet verdikleri sonrasında kısa zaman içerisinde işyerinin faaliyete geçeceğini söylemelerine rağmen işyerinin açılmadığını gören katılanların verdikleri parayı istediklerinde, sanıkların, katılanları bir süre daha oyaladıkları daha sonra aldıkları parayı ödeyeceklerini söyleyerek vermiş oldukları senetleride geri aldıktan sonra ortadan kayboldukları anlaşılan olayda;
    1-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelenmesine yönelik olarak; katılanların aşamalarda değişmeyen anlatımları, tanık beyanları ve dosya kapsamı nazara alındığında; sanığın, diğer sanık ... ile birlikte hareket ederek atılı suçu işlediği sübut bulmasına rağmen mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraat hükmü tesisi,
    2-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelenmesine yönelik olarak ise;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılanlar vekilinin, herhangi bir nedene dayanmayan, sanık ... müdafiinin, yeterli delilin bulunmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;

    a-Sanığın, kardeş olan katılanların birlikte oldukları anda hileli hareketleri ile kandırıp menfaat temin etmesi nedeniyle eylemlerinin, aynı suçu birden fazla katılana karşı tek bir fiille işlediğinin anlaşılması karşısında; katılanlara karşı tek suçtan hüküm kurularak, tayin olunan cezanın 5237 sayılı TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca artırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde yazılı şekilde her iki katılana karşı eyleminden dolayı iki kez cezalandırılmasına karar verilerek fazla ceza tayini,
    b-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.10.2009 gün ve 8-124-224 sayılı kararında açıkça belirlendiği gibi temel cezanın belirlenmesinde hakim somut olayda, TCK"nın 61/1 maddesini gözönünde bulundurarak işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında temel cezayı belirlerken aynı yasanın 3/1. maddesi uyarınca hüküm ile işlenen fiil arasında "orantı" bulunmasını gözetmek durumundadır. Hakimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçenin yasal ve yeterli olması denetime izin verecek şekilde açıkça gösterilmesi gereklidir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde kullanılan gerekçenin TCK"nun 61. maddesi anlamında yasal ve buna bağlı olarak alt sınırdan uzaklaşarak ceza tayin edilmesi doğru bir uygulama olarak kabul edilebilir ise de; suça konu değer gözetildiğinde, sanığın, katılan ..."e yönelik eylemi ile ilgili olarak, alt sınırı 1 yıl olan bir suçun temel cezanın en üst hadden 5 yıl olarak belirlenmiş olması orantılılık ilkesi ile bağdaşmadığından takdir hakkının hak ve nesafet kuralları sınırlarını aşar şekilde kullanılması suretiyle ceza tayini,
    Kanuna aykırı olup, katılanlar vekili ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 09.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş