Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/90 Esas 2011/982 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/90
Karar No: 2011/982

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/90 Esas 2011/982 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/90 E.  ,  2011/982 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ERDEMLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/09/2002
    NUMARASI : 2000/683-2002/534

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, dava konusu 31 ada, 65 parselde müştereken malik olduklarını, narenciye bahçesi olan yerin İmar Yasasının 18. maddesi uyarınca yeşil alan, yol ve park olarak bedelsiz belediyeye terk edilerek imar parsellerine dönüştürüldüğü halde 20/09/2000 tarihli son imar uygulaması ile 293 ada, 1-2-3  ve 168 ada, 2 ve 3 parsellere ifraz edilerek, davalılar adına tescil edildiğini, bir kısmının da yol olarak ihdas edildiğini, son imar uygulamasının haklı ve geçerli bir hukuki nedeninin olmadığını ileri sürerek, imar uygulaması ile oluşan parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile 31 ada, 65 parsel olarak adlarına tesciline karar  verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece; 3194 Sayılı İmar Yasasının 18. maddesi uyarınca belediyeler tarafından gerçekleştirilen işlemlerin idari nitelik taşıdığı, idari işlem iptal edilmedikçe, kadastral parsele ihyanın istenemeyeceği, imar uygulamasının iptaline ilişkin dava sonuçlandıktan sonra eldeki davanın dinlenebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Davacılar; çekişme konusu narenciye bahçesi vasfındaki, paylı mülkiyet üzere malik oldukları 31 ada, 65 parseli de kapsayan alanda 3194 sayılı yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sonucunda bir kısım yerin “yeşil alan, yol ve park alanı olarak” belediyeye terkedildiğini, 20.09.2000 tarihli son imar uygulaması ile de bir kısmı yol olarak ayrılırken bir kısmının da beş parçaya ifraz edildikten sonra davalılar adına tescil edilerek imar parsellerinin oluşturulduğunu, son imar uygulamasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, imar parsellerinin iptali ile 31 ada, 5 parsel olarak adlarına tesciline karar verilmesi isteğinde bulunmuşlar, mahkemece de davanın reddine karar verilmiştir.
    İddianın ileri sürülüş biçimi ve açıklanan niteliği itibariyle sonuçta davanın; kadastral parsele dönüş isteğini içerdiği kuşkusuzdur. Öte yandan somut olayda davacıların imar uygulamasının iptali için idari yargı yerinde  dava açtıkları ve halen bu davanın derdest olduğu görülmektedir. Anılan davanın kabulü halinde davalılar adına oluşturulan sicilin illetten yoksun duruma geleceği ve yolsuz tescil niteliğini alacağı böylesi bir durumda da davacıların ( eski kayıt maliklerinin) T.M.K.’nun 1025. maddesi uyarınca tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilecekleri tartışmasızdır. Her nekadar, henüz sözü edilen biçimde bir dava açma olanağı yok ise de bu amaçla açılan davanın usul ekonomisi açısından yalnızca bu nedenden ötürü dava reddedilmemeli, idari yargı yerinde açılan dava bekletici  sorun sayılarak , o davada verilecek sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulmalıdır.
    Davacıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  07.02.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş