

Esas No: 2013/6850
Karar No: 2013/9093
Karar Tarihi: 03.06.2013
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/6850 Esas 2013/9093 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : MUDANYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2013
NUMARASI : 2011/318-2013/6
Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, resmi belgenin aksinin ancak başka bir resmi belge ile ispat edilebileceği ve sahtecilik eylemi kapsamında açılan bir dava bunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının, dava konusu 111 parsel sayılı taşınmazdaki 8000 m²"lik hissesinden 6000 m²"lik kısmının davalıya satılmış olduğunu, satış işlemini kendisinin yapmadığını, davalı adına olan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı, tapu kaydından 8000/16000 payın dava dışı Z.. B.., 6000/16000 payın davalı Bekir Bayrak ve 2000/16000 payında davacı adına kayıtlı ait olduğu, sahtecilik sebebi ile açılan ve sonuçlanan bir dava bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun yazı ve imza inkarı başlıklı 208/4. maddesinde “ Resmî bir senetteki yazı veya imzayı inkâr eden tarafın bu iddiası, ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir. Asıl davaya bakan hâkim, gerekirse bu konuda imza veya yazıyı inkâr eden tarafa, dava açması için iki haftalık kesin bir süre verir” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, davacı tescile esas işlemi kendisinin yapmadığını ileri sürerek resmi akittteki imzasını inkar etmiş, mahkemece resmi belgenin aksinin ancak başka bir resmi belge ile ispat edilebileceği ve sahtecicilik eylemi kapsamında açılan bir dava bunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, HMK"nun 208/4. maddesi gereğince davacıya herhangi bir süre verilmemiştir. Mahkemece anılan Kanun maddesi gereğince davacıya süre verilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildi
Hal böyle olunca, davacı tarafa tapuya resmiyet kazandıran ilgili memurlar aleyhine HMK"nun 208/4. maddesi gereğince dava açması için 2 haftalık kesin süre verilmesi, sonucuna göre toplanan ve toplanacak deliller gözönüne alınarak bir kararı verilmesi gerekirken, mahkemece farklı düşünce ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.
Davacının, temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
