9. Ceza Dairesi 2020/1978 E. , 2020/2172 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik
Hüküm : Mahkumiyet
Dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanığın müştekiler ..., ... ve ..."ya karşı 2008 tarihli eylemlerine yönelik yapılan incelemede;
Sanığın üzerine atılı tefecilik suçunun 5237 sayılı TCK"nın 241/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, son ödünç para verme eyleminin 2008 yılında gerçekleştiğinin belirtildiği, suç tarihinin kesin olarak saptanamaması nedeniyle sanık lehine değerlendirme yapılarak 01/01/2008 olarak kabul edilmesi gerektiği, belirtilen tarih ile inceleme günü arasında 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında bu mağdurlara yönelik eylemi nedeniyle açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2- Sanığın müşteki ..."ya karşı eylemi yönünden yapılan incelemede;
a) Sanığın tefecilik yapma suçunu müştekiler ..., ... ve ..."ya karşı 2008 tarihinde işledikten uzunca bir süre sonra 2013 yılında eylemini gerçekleştirdiği, suç kastının yenilendiğinin ve eylemin ayrı suç teşkil ettiğinin kabulü gerektiği, 2008 yılındaki eylemlerin yukarıda belirtildiği üzere zamanaşımına uğradığı, sanık hakkında 2013 yılındaki tek eylem nedeniyle mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken zincirleme suç hükümleri gereği TCK"nın 43. maddesi uyarınca cezada arttırım yapılarak fazla ceza tayini,
b) 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3/1. maddesindeki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur." şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması, temel cezanın hak ve nesafete uygun bir şekilde tayin edilmesi gerekirken, belirtilen ilkelere ve 5237 sayılı TCK"nın 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olarak, yetersiz ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
c) Suç tarihinin en son faizle ödünç paranın alındığı 01/07/2013 tarihi yerine gerekçeli karar başlığında 18/10/2013 tarihi gösterilmesi suretiyle, CMK"nın 232/2-c maddesine muhalefet edilmesi,
d) 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına karar verilmesi ile adı geçen sanık hakkında TCK"nın 53/1. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı gözetilmeden uygulama yapılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.