

Esas No: 2015/368
Karar No: 2015/368
Karar Tarihi: 21/2/2018
AYM 2015/368 Başvuru Numaralı Y.B. Başvurusuna İlişkin Karar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Y.B. BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2015/368) |
|
Karar Tarihi: 21/2/2018 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Serruh KALELİ |
|
|
Nuri
NECİPOĞLU |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
Raportör |
: |
Tuğçe TAKCI |
Başvurucu |
: |
Y.B. |
Vekilleri |
: |
Av. Daham KELEŞ |
|
|
Av. Serhat
DEMİRYERİ |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ceza davasında temyiz aşamasında duruşma yapılmaması
nedeniyle aleni yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 8/1/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal
Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden ulaşılan bilgi ve belgelere göre
ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucu 1995 doğumlu olup olayların gerçekleştiği tarihte
Şanlıurfa"da ikamet etmektedir.
7. Boğazı kesilmiş, çeşitli yerlerinde kesici alet yarası varken
bu hâlde bulunan ve fiilî livataya maruz kaldığı da
tespit edilen maktulenin olay saatinden önce
başvurucu ile telefon görüşmesi yaptıklarına ve birlikte yürüdüklerine dair
kamera kayıtları olduğunun, maktulenin çamaşırlarında
başvurucuya ait DNA profillerinin bulunduğunun belirlenmesi üzerine başvurucu
hakkında Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca nitelikli kasten insan öldürme ve
nitelikli cinsel saldırı suçlarından kamu davası açılmıştır.
8. Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin (Mahkeme) 27/2/2013
tarihli kararıyla başvurucunun canavarca hisle kasten insan öldürme suçundan
sonuç olarak 20 yıl hapis, organ sokmak suretiyle cinsel saldırı suçundan ise
sonuç olarak 5 yıl 10 ay hapis cezasına mahkûm edilmesine karar verilmiştir.
Mahkeme, başvurucunun olay yeri tutanağı ve otopsi raporu ile uyumlu şekilde
ayrıntılı olarak olayı anlattığı, müdafi huzurunda alınan Savcılık ifadesini ve
maktuleye tecavüz olayının DNA incelemeleriyle
kanıtlandığını gözetmiştir. Mahkemece, anal yoldan zorla cinsel ilişkiye
girilen maktulenin olayı başkalarına söyleyebileceği
düşüncesiyle başvurucu ve diğer sanık tarafından birçok yerinden bıçaklanmak,
kafasına taşla vurulmak, boğazı kesilmek suretiyle canavarca his saikiyle ve suçun ortaya çıkmasını engelleme amacıyla öldürdürüldüğü kabul edilerekbaşvurucu
ve diğer sanığın iştirak iradesi ile maktuleye
yönelik cinsel istismar ve kasten adam öldürme eylemlerini gerçekleştirdikleri
kanaatine varılmıştır.
9. Başvurucu tarafından duruşmalı inceleme talebini de içerir
şekilde temyiz edilen karar, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 4/11/2014 tarihli
kararıyla duruşma yapılmaksızın onanmıştır.
10. Karar 5/1/2015 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.
11.Başvurucu 8/1/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Mahkemenin 21/2/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Aleni Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine
İlişkin İddia
13. Başvurucu, duruşmalı temyiz inceleme talebinde bulunduğu
hâlde talep hakkında karar verilmeden ve duruşmasız olarak inceleme yapıldığını
belirterek aleni yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
14. Anayasa"nın 36.
maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının temel unsurlarından
biri de Anayasa"nın 141. maddesinde düzenlenen, yargılamanın açık ve duruşmalı
yapılması ilkesidir. Anayasa Mahkemesi daha önceki kararlarında ilk derece
mahkemeleri önünde duruşmalı yargılama yapılıp karar verildikten sonra kanun
yolu incelemesinin dosya üzerinden yapılması hâlinde adil yargılanma hakkının
ihlalinden söz edilemeyeceğine karar vermiştir (Nevruz Bozkurt, B.
No: 2013/664, 17/9/2013, § 32; Ali İlhan
Bayar, B. No: 2013/725, 19/11/2014, §§ 44-46).
15. Somut olayda; başvurucu, ilk derece mahkemesinde duruşmalı
olarak yargılandığından temyiz incelemesi sırasında ayrıca duruşma
yapılmamasının aleni yargılama hakkına aykırılık oluşturmadığı sonucuna
ulaşılmıştır.
16. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Yargılamanın Sonucunun
Adil Olmadığına İlişkin İddia
17. Başvurucu, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek
hakkında haksız yere mahkûmiyet kararı verilmesi nedeniyle adil yargılanma
hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
18. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun
yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda
incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava
konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin
değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ileuyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması
bireysel başvurukonusu olamaz. Ancak bireysel başvuru
kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya
açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu
kapsamda değildir (Ahmet Sağlam,
B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
19. Somut olayda Mahkemece yapılan yargılamada sanıkların
savunmaları, katılan beyanı, otopsi ve olay yeri inceleme tutanakları, güvenlik
kamera kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle karar
verilmiştir. Başvurucunun iddialarının derece mahkemesi tarafından delillerin
değerlendirilmesinde ve yorumlanmasında isabet olmadığına ve esas itibarıyla
yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu görülmektedir. Yapılan yargılamada
Mahkemenin ve Yargıtayın kararlarında bariz takdir
hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan herhangi bir
durum da tespit edilmemiştir.
20. Başvurucu tarafından ileri sürülen ihlal iddialarının
yukarıda belirtilen içtihat kapsamında kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu
sonucuna varıldığından başvurunun bu kısmının da açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucunun kamuya açık belgelerde kimliğinin gizli
tutulması talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
21/2/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
