Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/8361 Esas 2016/1875 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8361
Karar No: 2016/1875
Karar Tarihi: 25.03.2016

Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/8361 Esas 2016/1875 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu mahkeme kararı, Sulh Ceza Mahkemesi'nin bir muhafaza görevini kötüye kullanma suçuyla ilgili verdiği hükümse, TCK'nın 289/1-1. cümle, 289/1-2. cümle, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca sanığın suçlu bulunmasına karar verilmiştir. Ancak, kararın gerekçesi incelendiğinde, bankalar ile yapılan rehin sözleşmelerindeki teslimlerin \"resmen teslim\" olmaması nedeniyle suç unsurlarının oluşmayacağı sonucuna varılmıştır. Ayrıca, hüküm fıkrasında, adli para cezasının yerine getirilmemesi durumunda resen uygulama yapılabileceği için, TCK'nın 52/4. maddesi gereğince ihtarın yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı kanuna aykırı görüldüğünden bozulmuştur. Kanun maddelerinin açıklamaları ise şu şekildedir:
- TCK'nın 289/1-1. cümlesine göre, muhafaza görevini kötüye kullanmak suçtur.
- TCK'nın 289/1-2. cümlesine göre, suçun konusu \"resmen teslim olunan\" mallardır.
- TCK'nın 62. maddesi, cezaların verilmesinde kanunilik ilkesini belirler.
- TCK'nın 50/1-a maddesi, suçların failine göre cezalandırılmasını düzenler.
- TCK'nın 52/2-4.
16. Ceza Dairesi         2015/8361 E.  ,  2016/1875 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Muhafaza görevini kötüye kullanma
    Hüküm : TCK"nın 289/1-1. cümle, 289/1-2. cümle, 62, 50/1-a,
    52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-TCK"nın 289. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun konusu "resmen teslim olunan" mal olup, bankalar ile kredi talebinde bulunanlar arasında düzenlenen rehin sözleşmesi nedeniyle yapılan teslimlerde "resmen teslim" keyfiyeti gerçekleşmeyeceğinden anılan suçun unsurları itibariyle oluşmayacağı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,
    2-Kabule ve uygulamaya göre de;
    Seçenek yaptırım olan adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 25.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş