21. Hukuk Dairesi 2014/7153 E. , 2015/4413 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yaşlılık aylığı talebini reddeden 17/12/2012 tarihli Kurum kararının iptaline, 01/11/2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı, kurum işleminin iptaline, 01.11.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın istem gibi kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık davacının 5510 Sayılı Yasanın 4/b-4 maddesi kapsamında tarımsal faaliyeti nedeni ile sigortalılığının 5510 sayılı Yasanın 4/a bendi kapsamında zorunlu sigortalı olarak çalışmasının başladığı 11.10.2008 tarihinde sona erip ermeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten 1.10.2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan 2926 sayılı Yasa uyarınca, ... ... sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, gerek 506 ve gerekse 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasanın 36 ve 10.maddesindeki şartların da gerçekleşmesi halinde 506 ve 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından ... ... sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 2926 sayılı Yasa"nın 5 ve 6.maddelerine göre ... ... sigortalılığının 506 ve 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki kısa süreli çalışmaların başlamasından bir gün önce sona ereceğinin ve bu çalışmaların sona ermesinden bir gün sonra başlayacağının gözönünde bulundurulması gerekir.
1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Yasa"nın 33. maddesi ile değiştirilen "Sigortalılık Hallerinin Birleşmesi" başlıklı 53/1 maddesi; "Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde, öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı” hususunu düzenlemiş olmakla, önce başlayan sigortalılığa üstünlük tanımıştır.
Ancak 5510 sayılı Yasanın 53/1. maddesi 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasanın 33. maddesi ile değiştirilerek (b) bendi -2926 sayılı Yasa- kapsamındaki sigortalılık ile (a) bendi -506 sayılı Yasa- kapsamında sigortalılığın çakışması halinde (a) bendi kapsamındaki sigortalılığa geçerlilik tanınacağı şeklinde bir düzenleme getirilmiş olup, yasanın ilk halinde önce başlayan sigortalılığa üstünlük tanıyan 53/1. maddesi, 1.3.2011 tarihinde değiştirilerek, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmalara geçerlilik tanınacağı şeklinde değiştirilmiş ve 6111 sayılı Yasanın Geçici 33. maddesi ile de bu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmayacağı ayrıca hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; mevcut yasal düzenlemelere göre değerlendirme yapılmadığı ortadadır.
Mahkemece yapılacak iş; 5510 sayılı Yasa"nın 5754 sayılı Yasa"nın 33. maddesi ile değişik 53/1 maddesi uyarınca kurum işlemi yerinde olduğundan davanın reddine karar vermekter ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hatalı değerlendirme sonucu davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.