Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/2841 Esas 2019/4529 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2841
Karar No: 2019/4529
Karar Tarihi: 30.04.2019

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/2841 Esas 2019/4529 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2019/2841 E.  ,  2019/4529 K.

    "İçtihat Metni"



    Güveni kötüye kullanma suçundan sanık ... Özbil"in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Osmaniye 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/05/2016 tarihli ve 2015/739 esas, 2016/371 sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08/03/2019 gün ve 94660652-105-80-17248-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/03/2019 gün ve 2019/27330 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 15/10/2015 tarihli ve 2014/16831 esas, 2015/18260 karar sayılı ilamında da değinildiği üzere, müştekinin yargılama devam ederken 19/04/2016 tarihli 2. oturumda sanık Esra Eser hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini beyan ettiği ve şikayetten vazgeçme nedeni ile sanık Esra hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verildiği nazara alındığında, eylemin bir bütün olarak değerlendirilerek şikayetin fail hakkında değil fiil hakkında olduğu, iştirak halinde işlenen suçlarda müştekinin şikayetin bölünmezliği kuralı gereği bütün faillerin tek tek isimlerini bildirerek şikayetten vazgeçmesinin gerekmediği ve 5237 sayılı Kanunu’nun 73/5. maddesi gereğince aynı olaya ilişkin olan şikayetten vazgeçmenin diğer sanığa da sirayet edeceği gözetilmeksizin, düşme kararı yerine yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/06/2012 tarih, 2011/15-440 esas, 2012/229 sayılı kararında ve benzer bir çok kararında belirtildiği üzere; sanığın, katılana ait aracın zilyetliğini ve mülkiyetine devralmaksızın bu aracı onun bilgisi dışında alarak götürmekten ibaret eyleminin hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde güveni kötüye kullanmak suçundan hüküm kurulması, usul ve kanuna aykırı bulunduğundan, bu yönden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş