Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/2392 Esas 2019/4531 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2392
Karar No: 2019/4531
Karar Tarihi: 30.04.2019

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/2392 Esas 2019/4531 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, nitelikli dolandırıcılık suçundan hakkında verilen beraat hükmüne katılan vekili tarafından temyiz edildi. Katılanın sanıkla taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yaparak ödeme yapmasına rağmen sanığın bağımsız bölümleri devretmediği iddiaları karşısında, suç tarihinin 1996 olduğu ve 5237 sayılı TCK'nın 7. ve 5252 sayılı Kanunun 9. maddeleri uyarınca sanığa yüklenen dolandırıcılık suçunun kanunda gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tâbi olduğu mülga 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zaman aşımının, 1996 olan suç tarihinden hüküm tarihine kadar geçmiş olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hüküm bozulmuştur. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmüştür. Kanun maddeleri olarak; 5237 sayılı TCK'nın 7. ve 5252 sayılı Kanunun 9. maddeleri, 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412
15. Ceza Dairesi         2019/2392 E.  ,  2019/4531 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık hakkında verilen beraat hükmü katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Katılanın; sanıkla taşınmaz satış vaadi sözleşmesini 1996 yılında yaptıkları ve aynı yıl kendisi tarafından ödeme yapıldığı halde sanığın bağımsız bölümleri yıl sonunda kendisine devretmeyerek oyaladığı ve başkasına satttığına ilişkin iddiası karşısında; suç tarihinin 1996 yılı olduğu ve 5237 sayılı TCK"nın 7. ve 5252 sayılı Kanunun 9.madde hükümleri karşısında; sanığa yüklenen "dolandırıcılık" suçunun kanunda gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tâbi olduğu mülga 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zaman aşımının, 1996 olan suç tarihinden hüküm tarihine kadar geçmiş olduğu anlaşılmakla 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 30/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş