MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62/1, 52/2 ve 51. maddeleri uyarınca mahkumiyet


Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, ... Sitesi"nde 25/10/2009-22/10/2010 tarihleri arasında yönetim kurulu başkanı, temyiz kapsamı dışında bulunan diğer sanıklar ..., ... ve ..."ın yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıkları, yönetimde bulundukları döneme ait site hesaplarında soruşturma aşamasında yaptırılan bilirkişi raporuna göre 4.994,10 TL"nin hesapta bulunmayarak sanıkların uhdelerinde tuttukları, bu surette sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
Soruşturma aşamasında yeminli mali müşavirden alınan 17/10/2011 tarihli bilirkişi raporunda, sanıkların görev yaptıkları 25/10/2009-22/10/2010 dönemleri arasında 4.994.10 TL paranın kasada bulunmadığı, dönem yönetim kurulunun zimmetinde bulunduğunun belirtildiği, kovuşturma aşamasında emekli sayıştay uzman denetçisinden alınan 27/08/2012 tarihli bilirkişi raporunda ise, sanıkların görev yaptıkları dönemde toplam 61.250 TL gelir elde edildiği, buna karşılık 61.444,70 TL"lik gider yapıldığı, ayrıca mevzuata aykırı 7.243,50 TL gider yapıldığı, düzenlenen belgeler mevzuata aykırı olsa da bu belgeleri düzenleyen ve belgede imzası olan gerçek veya tüzel kişilerin bilgisine başvurulmak suretiyle bu giderlerin yapıldığın tespiti durumunda gider toplamına eklenmesi gerektiği, bu durumda sanıkların üzerinde para kalmadığının rapor edildiği, yargılama aşamasında tanık olarak yalnızca ... İnşaat Yetkilisi ... ile ..."ın beyanlarının alındığı, usulsüz harcama yapıldığı iddia edilen belgelerdeki ilgili şahısların dinlenilmemiş olması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, her iki rapor arasında çelişki bulunduğu nazara alınarak, usulsüz harcama yapıldığı iddia edilen belgelerdeki ilgili diğer şahıslar da tanık sıfatıyla dinlenmek ve var ise kendilerinde bulunan defter ve belgeler de celp edilmek suretiyle, konusunda uzman kişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulana tevdii edilip, mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi giderir nitelikte rapor alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 02/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.