Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/31044 Esas 2019/4739 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/31044
Karar No: 2019/4739
Karar Tarihi: 06.05.2019

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/31044 Esas 2019/4739 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Sanık, çalıştığı restoranda daha fazla tahsilat yaptığı halde siparişleri bilgisayara eksik girdiği ve işyerinin zararına sebebiyet verdiği iddia edilmiştir. Ancak, sanık suçlamayı kabul etmemiş ve işyerinin ne kadar zararına sebebiyet verdiği belirlenememiştir. Bu nedenle, işyerindeki çalışma süresine ait kayıtların ve diğer belgelerin incelenmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi sebebiyle, hüküm bozulmuştur. Karar ise TCK'nın 155/2, 62, 50/1-a, 52/2 ve 4. maddeleri gereğince verilmiştir.
15. Ceza Dairesi         2017/31044 E.  ,  2019/4739 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62, 50/1-a, 52/2, 4. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Katılana ait restaurantta şef garson olarak çalışan sanığın, daha fazla tahsilat yaptığı halde siparişleri bilgisayara girerken daha az girdiği, bu şekilde işyerinin zararına sebebiyet vermek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
    Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Bu hukuksal olgular ışığında somut olay incelendiğinde, sanığın, aşamalarda değişmeyen beyanlarında suçlamayı kabul etmediği, işyerine ait parayı uhdesinde tutmadığını belirttiği ve sanığın, işyerinin ne kadar zararına sebebiyet verdiğinin belirlenmediği dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanığın işyerindeki çalışma süresine ait kayıtların getirtilmesi, sanığın çalıştığı döneme ait işyeri kayıtları, sanığın aldığı ödemeler, bilgisayar kayıtları ile diğer belgelerin tamamının getirtilerek incelenmesi, sanığın, müşterinin istediği malzemelerin iade edilmesi durumunda, bu ürünün başka bir müşteriye verildiğini, bu uygulamanın da herkes tarafından yapıldığını belirtmekle, ilgili işyerinde çalışan kişilerin dinlenerek, işyerinde böyle bir uygulama olup olmadığını, bu uygulamanın katılan işyerinin bilgisi dahilinde yapılıp yapılmadığını, bu uygulama sonucunda işyeri zararının oluşup oluşmadığının sorulması, sanık ve katılan arasında devam eden hukuk davası dosyasının getirtilerek incelenmesi, dosyanın kül halinde muhasebeci bir bilirkişiye tevdii edilerek, sanığın hangi eylemleri gerçekleştirdiği, bu eylemler sonucunda ne kadar parayı uhdesinde tuttuğu, işyerinin zararının ne kadar olduğu hususunun kesin olarak belirlenmesi amacıyla rapor alınmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeyerek eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de; sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 06/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş