

Esas No: 2017/22247
Karar No: 2019/5337
Karar Tarihi: 13.05.2019
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/22247 Esas 2019/5337 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : a-TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/2-4, 53. maddeler gereğince mahkumiyet
b-TCK’nın 204/1, 62, 53. maddeler gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılanın lehtar olduğu suça konu çekin bedel ve tarih kısmında tahrifat yapıp temyiz dışı ölen sanık ... ile eylem ve fikir birliği içinde hareket ederek icra takibine koyduğu, yapılan itiraz sonucunda takibin durduğu, böylece sanığın, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sahtecilik suçunun oluşabilmesi için, yapılan sahtecilikte aldatma kabiliyetinin bulunması gerektiği, buna göre, mahkeme tarafından yapılan incelemede, sahtecilikte aldatma kabiliyetinin bulunmadığının belirlendiği, buna göre, sanığa atılı resmi belgede sahtecilik suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, sanığın, 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28/02/2012 gün ve 2011/1-692 Esas, 2012/60 karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; 5237 sayılı TCK"nın “Suça Teşebbüs” başlıklı 35. maddesinde; “Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur” hükmü yer almaktadır. Buna göre suça kalkışma, işlenmesi kastolunan bir suçun icrasına elverişli araçlarla başlanmasından sonra, elde olmayan nedenlerle suçun tamamlanamamasıdır. Maddenin açık hükmüne göre, icra hareketlerinin yarıda kalması ya da sonucun meydana gelmemesi failin iradesi dışındaki engel nedenlerden ileri gelmelidir. Bu hukuksal bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, sanığın, suça konu çekle ile ilgili olarak temyiz dışı ölen Abdurrahman isimli kişi ile birlikte hareket ederek çekin icra takibine konulmasını sağladığı, yapılan itiraz sonucu takibin durduğu, buna göre, sanık, herhangi bir maddi menfaat temin etmeden önce, icra hareketlerinin engel bir nedenden dolayı yarıda kaldığı dikkate alınarak, sanığın, nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden tamamlanmış suçtan hüküm kurularak fazla ceza tayini,
Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği ve buna göre, haksız menfaat miktarının 12.500 TL, haksız menfaatin iki katının 25.000 TL olduğu dikkate alınarak temel cezanın bu miktardan az olmayacak şekilde belirlenip sanığın 1250 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 62. Maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın 1041 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve aynı Kanun"un 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL den hesap edilmek suretiyle netice olarak 20.820 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, önce temel cezanın uygulama maddesine göre eksik olarak belirlenmesi, daha sonra, verilecek cezanın haksız menfaatin iki katından az olamayacağı gerekçesiyle, adli para cezasının doğrudan haksız menfaatin iki katı olarak belirlenmesi suretiyle sonuç olarak 20.833 TL adli para cezası verilerek fazla para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 13/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
