Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/4352 Esas 2019/6296 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4352
Karar No: 2019/6296
Karar Tarihi: 27.05.2019

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/4352 Esas 2019/6296 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, altın bulduğu bahanesiyle katılandan para aldıktan sonra numune bir adet gerçek altın verdikten sonra ortadan kaybolmuştur. Sanığın böylece hileli hareketlerle aldattığı katılandan haksız menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği kabul edilmiştir. Mahkeme sanığın suçunu sabit bulmuş ve mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, sanığın hapis cezasının ertelenmesi sebebiyle kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmü uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi nedeniyle hüküm kanuna aykırı bulunmuştur. Bu sebeple hüküm BOZULMUŞ ancak yeniden yargılama yapılmaksızın aynı kanunun düzeltme hükümleri kullanılarak düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Kanun maddeleri ise TCK’nın 157/1, 62, 52/2-4, 51 ve 53. maddeleridir.
15. Ceza Dairesi         2018/4352 E.  ,  2019/6296 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62, 52/2-4, 51, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Dairemizce, uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiğinden bahisle hükmün bozulması üzerine, taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanığın, altın bulduğu bahanesiyle katılandan para aldığı, katılana numune bir adet gerçek altın verdikten sonra ortadan kaybolduğu, böylece hileli hareketlerle aldattığı katılandan haksız menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 Sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmü uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, “ 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkili haklardan ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş