MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-h, 62, 52/2 , 53. maddeleri gereğince mahkumiyet (Ayrı ayrı)

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."ın, ... adına sahte olarak düzenlenmiş kimlik belgesini kullanan sanık ... ile birlikte ... İnşaat Ltd. Şti. isimli firma bünyesinde müteahhitlik yaptığı, şirket müdürü olan sanık ...’nin ... ismini kullanan ... isimli şahsa şirket işlerini yürütebilmesi için vekaletname verdiği, İngiliz vatandaşı olan katılanın Türkiye"den ev satın almak amacıyla “...” isimli internet sitesi aracılığıyla kendisini ... olarak tanıtan sanık ... ile irtibat kurduğu, tarafların anlaşmaları üzerine katılanın Türkiye"ye geldiği, ancak Türkiye"de katılanı sanık ..."ın karşıladığı, katılan ile ... İnşaat Ltd. Şti. yetkilisi olan sanık ... arasında anlaşma düzenlendiği, katılanın ... hesabına farklı tarihlerde 79.650 ve 15.700 İngiliz Sterlini gönderdiği, sanık ... tarafından paranın ... şirketi ortağı ve arkadaşı olan ..."nın hesabına aktarıldığı, ancak katılana gayrimenkulün devrinin yapılmadığı, ... adına sahte kimlik kullanan ..."in ise kaçtığı, böylece sanıkların eylem ve fikir birliği içinde hareket etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Sanık ...’ın ... İnşaat Ltd. Şti. faaliyeti kapsamında hareket ederek katılanla iletişim kurması, taşınmaza ilişkin pazarlığın sanığa ait işyerinde gerçekleşmiş olması, söz konusu şirketin gerçek olması, sanığın şirketinin taşınmaz alım satım ve yapımına ilişkin olması, sanıkla katılan arasındaki sözleşmenin de bu şirket faaliyeti kapsamında olması, sanık ...’in de ele geçmeyen sahte kimlik kullanarak ve ismini değiştirerek diğer sanıkla eylem ve fikir birliği içinde hareket ederek katılanla muhatap olarak hileli hareketler ortaya koyması karşısında, eylemin, TCK’nın 158/1-d, h maddeleri kapsamında kaldığı dikkate alınarak tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar müdafiilerinin suçun sabit olmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 27/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.