

Esas No: 2019/3388
Karar No: 2020/11436
Karar Tarihi: 12.11.2020
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/3388 Esas 2020/11436 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52/2, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dairemizin 11.12.2017 tarihli bozma ilamı üzerine dosyanın uzlaşma bürosuna gönderildiği ancak usulüne uygun uzlaşma teklifine rağmen tarafların uzlaşamadıkları belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın suç tarihinde, sabahleyin okuluna gitmekte olan ve öğrenci olduğu anlaşılan katılanın yanına yaklaşarak onunla konuşmaya başladığı öğrenci olduğunu ve okuduğu okul ile okul müdürünün ismini öğrenmesi üzerine kendisini dershane müdürü olarak tanıtarak okul müdürünün kendisini aramasını tembih ederek telefon numarasını kaydetmesini belirttiği, katılanın telefon numarasını kaydetmek üzere cep telefonunu çıkardığı, bu esnada sanığın numarayı kendisinin kaydedebileceğini söyleyerek katılandan telefonu aldığı, bu sırada bir pasajın önünden geçerken pasaj içerisinden kartvizitini alıp verme bahanesiyle pasaja girip diğer kapısından çıkarak olay yerinden uzaklaştığı, bu suretle hırsızlık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunmaları, katılan beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın değişen suç vasfına göre üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği sabit olmakla, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın tekerrüre esas alınan Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/1217 Esas - 2011/90 Karar sayılı ilamına konu hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamında bulunması karşısında, öncelikle tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığının araştırılması, uyarlama yargılaması yapılmış ve tarafların uzlaşmış olmaları durumunda sanığın sabıka kaydında bulunan diğer ilamların hangisinin uygulanacağının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken, adli para cezası ile ilgili olarak haksız elde edilen menfaatin doğru olarak hesaplanıp gün karşılığının bulunmasına, TCK 62. maddesi gereğince indirim oranının uygulanması sonucu elde edilen gün miktarının TCK 52/2 maddesi gereğince günlük 20 TL hesabı ile paraya çevrilmesine karar verilerek ""1000 TL"" hesaplanmasına rağmen, sonuç olarak "" 1500 TL"" yazılması suretiyle hataya düşülmesi, Sanık hakkında hükmolunan cezada tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilirken uygulama maddesi olan 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması, ayrıca sanığın dolandırıcılık suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkumiyetine karar verildiği halde, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; dolandırıcılık suçuna ilişkin hüküm fıkrasında adli para cezasına ilişkin sonuç adli para cezası miktarının “1000 TL” yazılması suretiyle; yine hüküm fıkrasındaki mükerrirlere özgü infaz hükümlerine ilişkin kısımdan önce gelmek üzere “TCK"nın 58. maddesi gereğince” ibaresi eklenmesi ayrıca hüküm fıkrasına ""sanık hakkında kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek TCK"nın 53/1-2-3. maddelerinin uygulanmasına"" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
