Güveni kötüye kullanma - görevi kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/286 Esas 2020/11559 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/286
Karar No: 2020/11559
Karar Tarihi: 26.11.2020

Güveni kötüye kullanma - görevi kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/286 Esas 2020/11559 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Antalya Baro levhasına kayıtlı olan sanıklar, bir senede dayalı olarak alacak tahsil etmek isteyen katılanı ikna ederek senedin ciro edilmesini sağlamışlar ve vekilliklerini üstlenmişlerdir. Ancak, ilerleyen süreçte davacı tarafından açılan ihtiyati haciz davasında teminat bedeli olarak alınan parayı katılana vermemişlerdir. Bunun üzerine sanıklar hakkında görevi kötüye kullanma ve güveni kötüye kullanma suçlamalarıyla dava açılmıştır. Ancak, yapılan yargılamada sanıkların suçlarını işlediklerine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir. Ancak, vekalet ücreti konusunda ayrı ayrı takdir edilen ücretlerin yerine tek bir ücret takdir edilmesi gerektiği görüşüne uyulmadığı için karar bozulmuştur. Bu kapsamda, sanıkların aynı vekille temsil edildiklerinden dolayı avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince belirlenen 3.600 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara verilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri gösterilmiştir
15. Ceza Dairesi         2018/286 E.  ,  2020/11559 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma, görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : Beraat

    Güveni kötüye kullanma ve görevi kötüye kullanma suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan ve vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanıkların Antalya Baro levhasına sicil numarası ile kayıtlı oldukları, katılan ..."ın, 11/05/2006 keşide ve 11/08/2006 vade tarihli, 30.000 TL meblağlı senede istinaden ..."dan alacağını tahsil etmek üzere yaptıkları görüşmelerde borçlu ile aralarında anlaşmazlık olan katılana “sen hiç araya girme, bir başka şahıs getir, ona senedi ciro et, biz onun vekilliğini üstlenerek takip başlatıp, alacağını tahsil ederiz” şeklinde sözler söyleyerek ikna etmeleri üzerine senedin tanık ..."ya ciro edilmesini sağlamaları akabinde Antalya .... Noterliğinin 23/02/2009 tarih ve 5268 yevmiye sayılı vekaletnamesi ile adı geçen cirantanın vekilliğini üstlenip, alacaklı vekili sıfatıyla, ... hakkında söz konusu senede istinaden faizi ile birlikte toplam 51.381,78 Türk Lirası alacağın tahsili amacıyla Antalya 5. İcra Müdürlüğünün 2009/6846 sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatarak katılanın mağduriyetine sebebiyet verdikleri, bahsedilen senede dayalı olarak davacı ... vekili sıfatıyla, senet borçlusu aleyhine Antalya Asliye 2. İş Mahkemesi"nin 2009/524 değişik iş esasına kayden açtıkları “ihtiyati haciz” davasında, teminat bedeli olarak katılandan alıp mahkemeye yatırdıkları 4.500 Türk Lirasını Av. ..."ın 06/04/2009 tarih ve 5564 sayılı reddiyat makbuzu ile mahkeme veznesinden geri aldığı halde, katılana vermeyerek uhdelerinde tuttukları, söz konusu icra takibini başlattıktan sonra ... ile katılanı kasdederek “ Bunların ikisi de çirkef, sen bunlara karışma, arasına girme, takipten vazgeç” şeklinde müvekkillerine sözler söyleyerek ikna edip kendilerinin vekillikten çekilmeleri için gerekli olduğunu belirterek hukuki bilgisi olmayan tanık ..."ya “02/04/2009, Okudum, ...” şeklinde boş bir kağıda yazı yazdırıp imzalattıktan sonra üzerine müvekkillerinin talimatı olmadan “ Belgedir. 5. İcra Müdürlüğünün 2009/6846 esas sayılı icra dosyasındaki ihtiyati haciz talebinden ve ticaret odasındaki hisse haczinden vazgeçiyorum, dosya ile ilgili bir alacağım yoktur” ifadelerini ekleyerek bahsedilen belgeyi takip borçlusuna verdikleri, böylece davacı ..."ın, alacaklı aleyhine Antalya Asliye 1. Hukuk Mahkemesi"nin 2009/290 esasına kayden açtığı “menfi tespit” davasında, mahkemece 28/12/2009 tarih ve 2009/525 sayı ile davanın kabulüne dair karar verilmesi nedeniyle katılanın alacağına kavuşmasına engel oldukları, bu suretle atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanıklar savunmaları, katılan ve tanıkların beyanları ile tüm dosya kapsamından, sanıkların atılı suçları işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeter delil bulunmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan ve vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978 tarih ve 2/324-350 sayılı kararında belirtildiği üzere; vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasının değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedinin esas alındığı ve taraflara yükletilecek avukatlık ücretinin her dava için ayrı ayrı tayinini öngördüğü, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün bulunmaması karşısında, kendilerini aynı vekille temsil ettiren ve beraatlerine karar verilen sanıklar lehine tek bir vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, ayrı ayrı vekalet ücreti takdirine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan ve vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasından sanıklara vekalet ücreti verilmesine ilişkin kısımların çıkartılarak yerlerine, "Sanıklar kendilerini aynı vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihi itibari ile yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince belirlenen 3.600 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak adı geçen sanıklara verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş