Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/2170 Esas 2020/11561 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2170
Karar No: 2020/11561
Karar Tarihi: 30.11.2020

Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/2170 Esas 2020/11561 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, \"Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık\" suçundan mahkum edildi. Sanığın ortağı ve yetkili temsilcisi olduğu şirket aracılığıyla katılanın ödediği 92.000 TL'lik daireyi teslim etmeyi taahhüt ettiği ancak teslim etmediği ve daha sonra başkasına tapuda devrettiği iddia edildi. Sanık, savunmasında tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini ancak müdafileri tapu çıktısı sunarak iddiaları çürüttü. Ancak, tapu kayıtları ve şirket ile müteahhit arasındaki sözleşmenin incelenmemesi nedeniyle eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğu belirtildi ve karar bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- TCK 158/1-h
- TCK 52
- TCK 53
15. Ceza Dairesi         2018/2170 E.  ,  2020/11561 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 158/1-h, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın, .... İnş. Taah. Ltd. Şti."nin ortağı ve yetkili temsilcisi olduğu, sanıkla katılan arasında 03/05/2010 tarihinde sanığın yetkilisi olduğu şirketin ... Sitesi A Blok No:2"deki dairenin 92.000 TL"ye katılana satımı konusunda sözleşme düzenlendiği, bu sözleşme doğrultusunda katılanın 80.000 TL"yi makbuz karşılığı 04/05/2010 tarihinde ödediği, geriye kalan 12.000 TL"nin bina teslim edildiğinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ancak sanığın katılana 2010 yılı Haziran ayında teslim etmeyi taahhüt ettiği binayı teslim etmediği gibi 2013 yılı Mart-Nisan aylarında bu daireyi iş karşılığı ... isimli şahsa tapuda devrettiği ve katılanın ödediği paraları iade etmediği, bu suretle sanığın üzerine atılı tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda;
    Sanığın savunmasında, katılana sattığı daireyi iş karşılığı ... isimli kişiye tapuda devrettiğini beyan etmesine karşılık, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde dava konusu yerin hala arsa sahibi üzerinde olduğuna dair tapu çıktısı sunduğu ve daha sonradan arsa sahiplerinin sanığı azletmesinden dolayı devir işlemini yapamadığını bildirdiği, dosyada tapuda devir yapılıp yapılmadığına dair resmi bilginin olmadığı anlaşıldığından, gerçekliğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, noterlikten kat karşılığı inşaat sözleşmesinin getirtilip arsa sahibine ve müteahhite verilen dairelerin belirlenmesi, dairelerin tapu kayıtlarının getirtilmesi, suça konu dairenin son durumunun tespiti ve katılana devrinin mümkün olup olmadığının tespitinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş